Tarım sektöründeki kadın üreticileri destekleyen ve bu konuda farkındalık yaratan çalışmalara imza atan Migros, Türkiye Kadın Girişimciler Derneği (KAGİDER) iş birliğinde deprem bölgesinde farklı büyüklüklerde girişimi olan kadın üretici ve çiftçilerle bir çalıştay düzenlendi. Araştırma şirketi IPSOS’un raporunu hazırladığı çalıştayda üretici ve çiftçilerin, depremin yaptıkları iş üzerindeki etkilerini paylaştığı çalıştayda kadınlar ayrıca, bu süreçteki ihtiyaçlarını ve iş hayatlarını destekleyebilecek kısa ve orta vadeli beklentilerini de aktardı. Olası çözüm yollarının masaya yatırıldığı çalıştaya, pamuk, mısır, buğday, yaş meyve, nektarin, kayısı, erik, narenciye ve sebzenin yanı sıra zeytin ve zeytinyağıüretimi yapan girişimciler ile süt ve süt ürünleri üreticileri katıldı.
Bölge halkı büyük fedakarlıkla işlerinin başında
Çalıştay raporuna göre, bölgede tarımın yeniden canlandırılması için yeni neslin çiftçiliğe kazandırılması gerekliliği ve markalaşmanın önemi ortaya konurken, depremin ardından işçi eksiği, üretim sahalarının ve depoların kaybı, araç ve ekipmanların hasar görmesi, hayvanların telef olması, potansiyel müşterilerin göçü gibi yeni sorunların da eklendiği görüldü. Bu sorunların üretimi durma noktasına getirdiği, buna rağmen bölge halkının büyük fedakarlıklarla işlerinin başında olmaya, tarlalarını sürmeye devam ettikleri belirtildi.
“Türkiye’nin sürdürülebilir tarımına kol kanat germeyi görevimiz olarak kabul ediyoruz”
Migros Ticaret A.Ş. İcra Kurulu Üyesi Ekmel Nuri Baydur, çalıştaya ilişkin yaptığı açıklamasına, deprem bölgesindeki üreticiler için ilk aşamada üzerlerine düşen en önemli görevin bin bir emekle üretilen ürünlerin toplanmasını ve raflara çıkabilmesini sağlamak olduğunu ve bu yolla bölgedeki üreticiye ivedilikle gelir yaratabilmek olduğunu söyleyerek konuşmasına başladı. Bölgeden alım seferberliğini ilk başlatan şirket olduklarının altını çizen Baydur, alımları hızlıca yerinde tespit etmek ve süreçleri yürütmek üzere ekipleriyle bölgede üs kurduklarını dile getirdi. Hatay limonu ile alımlara başlayıp farklı ürünlerle devam ettikleri döngüde bugüne kadar 600 tona yaklaşan alım yaptıklarını aktaran Baydur, meyve, sebze ve bakliyat alımlarının yanı sıra deniz ve kültür balığında da bölgeye öncelik verdiklerini ve bugüne kadar 100 tona yakın balık alımı gerçekleştirdiklerini ifade etti. İlerleyen süreçte ise, uzun vadede de ilk elden alımlarla bölgenin toparlanmasına katkıda bulunacaklarını söyleyen Baydur “Aldığımız ürünleri, Migros mağazalarımızın yanı sıra Macrocentermağazalarımızda özel bir köşe hazırlayarak müşterilerimize sunacağız. Ayrıca gerçekleştirdiğimiz çalıştayın çıktıları konusunda da KAGİDER’le birlikte ilerleyeceğiz. Türkiye’nin sürdürülebilir tarımına kol kanat germek görevimiz. Bu kapsamda bölgeye yönelik çalışmalarımızı artırarak sürdüreceğiz” diyerek sözlerini tamamladı.
“Şimdi el birliğiyle tarımı ve bu sektörde bölgedeki kadın girişimcileri destekleme zamanı”
Çalıştaya ilişkin, “6 Şubat’ta yitirdiğimiz on binlerce can, yıkılan kentler, ilçeler, ağır darbe alan işletmeler o bölgede hayatı durma noktasına getirdiği gibi ülke olarak hepimiz derin yaralar aldık.” diyerek sözlerine başlayan KAGİDER Başkanı Emine Erdem, depremin olumsuz etkilediği sektörler arasında tarım sektörünün de yer aldığını dile getirdi. Bölgede ekonominin yeniden canlandırılmasının anahtarlarından birinin de tarımın yeniden ayağa kaldırılması olacağının altını çizen Erdem, bunun için bu sektörün bel kemiğini oluşturan kadınların ihtiyaçlarının belirlenmesi ve desteklenmesinin büyük önem taşıdığını ifade etti. Çalıştayda tarım sektöründeki kadınları dinlediklerini, depremin işleri üzerindeki etkilerini, bu süreçteki ihtiyaçlarını ve iş hayatlarını destekleyebilecek kısa ve orta vadeli beklentilerini anlamaya çalıştıklarını aktaran Erdem, “Şimdi el birliğiyle tarımı ve bu sektörde bölgedeki kadın girişimcileri destekleme zamanı. Türkiye gücünü birleştirir, doğru strateji ve politikaları uygularsa ülkemiz tarımda dünyada hak ettiği yeri alacaktır” şeklinde konuştu.
KAGİDER Başkan Yardımcısı Berrin Kuleli de yaptığı konuşmada, tarımın, deprem bölgesi için lokomotif işlevi gören bir sektör olduğuna değindi. Kadın çiftçilerin depremden önce de başta gelir-gider uçurumu olmak üzere birçok sorunla boğuştuğunu aktaran Kuleli, kadınların şimdi daha da zor şartlarda işlerini ayakta tutma mücadelesinin içinde olduklarını dile getirdi. Kuleli son olarak; “Biz bu çalıştayda, deprem bölgesinde yeniden toparlanma için ciddi bir potansiyel olduğunu ve girişimcilerin işlerini sürdürmek, üretmeye devam etmek istediklerini, bu konuda kararlı olduklarını gördük. Dolayısıyla verilecek her destek bu potansiyelin hayata geçmesine güçlü bir katkı olacak” dedi.
Yorum Yazınİçerik hakkında ki düşüncelerinizi paylaşabilirsiniz.