Toplumsal cinsiyet eşitliğini odağına alarak yürüttüğü çalışmalarıyla adını sıkça duyuran Akbank, kadının toplumda ve iş hayatında daha katılımcı, aktif ve dinamik olmasına katkı sağlamak için yeni farkındalık projesi “Rol Model Akbanklı Kadın Programı”nı hayata geçiyor.
Çeşitli sebeplerle iş hayatına ara vermiş kadınların tekrar katılımının desteklendiği “İkinci Bahar”, teknoloji odaklı görevlerde çalışan kadın oranının arttırılması için yürütülen “Teknolojide Güçlü Kadınlar” projesi gibi istihdam projelerine imza atan Akbank, şimdi de “Rol Model Akbanklı Kadın Programı”nı hayata geçiriyor. Akbank, kadınların toplumda ve iş yaşamında kadınların seslerinin daha güçlü duyulmasını desteklemek için başlattığı proje ile kadınların bakış açılarının ve yetkinliklerinin geliştirilerek kendilerine farklı hedefler belirlemelerine ve bu yolda ilerlemelerine destek olmayı ve mentorluk süreci ile sürekliliği olan bir rol model ağının oluşmasını hedefliyor.
Program açılışında konuyla alakalı konuşan Akbank İnsan ve Kültür Genel Müdür Yardımcısı Pınar Anapa, kurum olarak kadının iş hayatındaki ve toplumdaki yerinin güçlendirilmesini önemsediklerini ve daha görünür olması gerektiğine inandıklarını belirtti. Bu yolda atılan her adımın daha kapsayıcı bir gelecek için cesaret verdiğine inandıklarını aktaran Anapa, “Biz Akbanklı kadınlar olarak ne kadar güçlü olduğumuzu biliyoruz. Bunu daha da sağlamlaştırmak adına her sürecimizi yakından takip ediyor ve geliştiriyoruz. Şimdi bu yaklaşımımızla topluma da fayda sağlayabilmek için Rol Model Akbanklı Kadın Programı’na başlıyoruz. Herkese ilham olacak kadın hikâyelerini beraber ortaya çıkarmayı ve bu hikâyelerden güç alarak toplumda dönüşüm için kelebek etkisi yaratmayı istiyoruz” dedi. Kapsayıcı bir toplum olmak adına hayal ve ideallerini paylaşan Akbanklılar arasından 20 kadının programın ilk katılımcıları olduğunu aktaran Anapa, programın 6 ay sürecek eğitimlerden oluşan dört modülden meydana geleceği bilgisini paylaştı. Anapa konuşmasını tamamlarken, program sonunda rol model Akbanklı kadınların, toplumsal cinsiyet eşitliği adına yeni projeler geliştirmelerini, mentorluk yapmalarını ve değer ağı oluşturmalarını hedeflediklerini de dile getirdi.
Programın açılış etkinliğinde 2004-2020 döneminde UNESCO Cinsiyet Eşitliği Bölümü’nün direktörlüğünü yürütmüş ve merkezi Barcelona’da olan Digital Future Society tarafından 2020 yılının teknolojideki on kadın liderinden biri seçilen Gülser Corat da konuklar arasında yer aldı. UNESCO’nun toplumsal cinsiyet eşitliğini tüm bireylerin kanun önünde eşit olarak görülmesi hiçbir ayrımcılık olmadan fırsatlardan eşit olarak faydalanması şekilde tanımladığına vurgu yapan Corat, kendisinin de buna toplumların tüm bireylere aynı değeri vermesi ifadesini eklediğini dile getirdi.
Kadının toplumda yeterli temsiliyetinin olmamasının sebebinin toplumsal normlar olduğunun altını çizen Corat, bunun tek pozitif tarafını, normların statik değil değişebilir olmasına bağladığını ifade etti. İş hayatında eşitlik çok konuşulurken özel hayatta eşitliğin hiç konuşulmadığını da vurgulayan Corat, ev, çocuk, yaşlı bakımının hala sadece kadınların sorumluluğunda görüldüğünü aktaran Corat, iş-özel hayat dengesi açısından kadınları dinlemenin ve onlara esneklik sağlamanın önemini bir de daha vurguladı. Pandemi döneminde kız çocuklarının okuldan, kadınların iş hayatından ayrılma oranlarının çok yüksek olduğuna dair araştırmalar olduğuna değinen Corat, “Gelecekte dijital beceriler çok daha önemli hale gelecek. Bu alanda kadınlara yönelik düzenlemeler ve pratikler hayata geçirilmezse kadınların iş hayatına katılımı konusunda olumsuz etkiler derinleşecektir. Ancak eğitim ve kadınlara ekonomik bağımsızlık kazandırılması ile eşitsizliklere çözüm bulmak mümkün olabilir diye düşünüyorum” şeklinde konuştu.
Yorum Yazınİçerik hakkında ki düşüncelerinizi paylaşabilirsiniz.