Uzun zamandır genç kadınları kendi yollarında yürümeleri için destekleyen ve bu yolda farkındalık adımlarını hızlandıran Elidor, şimdi de Toplum Gönülleri Vakfı (TOG) ile güçlerini deprem bölgesindeki genç kadınlar için birleştirdi: Hedef, 25.000 genç kadına erişmek.
Elidor, Toplum Gönüllüleri Vakfı (TOG) iş birliğiyle 6 Şubat depremlerinin etkilediği bölgede, genç kadınlara yönelik uzun dönemli dayanışma hedefiyle “Elidor X TOG Genç Kadın Destek Merkezleri” projesini hayata geçiriyor. Projenin tanıtıldığı toplantıda Unilever Türkiye, Orta Asya, İran Güzellik ve Sağlık Lideri Natali Kasap, Toplum Gönüllüleri Genel Müdürü Ayşe Kırımlı ve proje elçisi Karsu projenin detayları hakkında bilgi verdi. Elidor’un 2021 yılında genç kadınların güçlenmesine katkıda bulunmak amacıyla başlattığı “Kendi Yolumuzda” projesinin devamı niteliğindeki merkezler Adıyaman, Kahramanmaraş, Hatay ve Malatya’da kuruluyor. Merkezlerde TOG uzmanları tarafından oluşturulan programlar ile depremden etkilenen 17-25 yaş arası genç kadınlara yönelik duygusal ve sosyal destek çalışmalarına odaklanılacak. Genç Kadın Destek Merkezleri aracılığıyla 25.000 kadına destek olunması hedefleniyor.
“Dayanışmayla birlikte iyileşeceğiz”
Gazeteci Esin Övet’in yönettiği toplantıda Unilever Türkiye, Orta Asya ve İran Güzellik ve Sağlık Lideri Natali Kasap, “Bölgedeki kız kardeşlerimiz için afet öncesi dönemde dahi zorlu geçen gelecek yolculuğu artık çok daha farklı engelleri ve acıları da barındırıyor” diyerek sözlerine başladı. Dayanışmayla ve aralarında kurulan bağın gücüyle, ne kadar zaman alacaksa o kadar zamanda birlikte iyileşeceklerini vurgulayan Kasap, Elidor X TOG Genç Kadın Destek Merkezleri ve TOG gönüllülerinin buna imkân yaratmak için “kız kardeşlerimiz” dediği genç kadınların yanında olacaklarını dile getirdi. Deprem bölgesinden genç kadınların yaptıkları resimleri, dünyanın ve Türkiye’nin dört bir yanından Elidor instagram sayfasına gönderilen dayanışma mesajları ve Karsu’nun projeye özel bestesiyle yapay zeka aracılığıyla bir araya getirdiklerini de söyleyen Kasap, ortaya çıkacak dijital “Kendi Yolumuzda Dayanışma Anıtı” ile umut ve dayanışma duygusunun deprem bölgesinde bulunan genç kadınlara aktarılmasını hedeflediklerini de sözlerine ekledi. Kasap son olarak; “Gönderilecek mesajlar, deprem bölgesinde kurduğumuz ekranlar aracılığıyla bölgedeki genç kadınlarla da paylaşılacak. TOG ile 2021 yılından bu yana genç kadınları hayallerine giden yolda desteklediğimiz Kendi Yolumuzda projesinin devamı niteliğindeki bu projeyle birlikte Elidor olarak 50 yıldır olduğu gibi anlamlı ve değer yaratan çalışmalar için desteğimizi sürdüreceğiz” diyerek sözlerini tamamladı.
“Dayanışmanın iyileştirici gücüne inanıyoruz”
Toplantıda dayanışmanın iyileştirici gücüne vurgu yaparak konuşmasına başlayan Toplum Gönüllüleri Vakfı Genel Müdürü Ayşe Kırımlı, herkesi derinden sarsan depremin ardından, dayanışmanın en güzel örneklerine şahit olduklarının altını çizdi. TOG olarak depremin ardından afetten etkilenen milyonlarca kişiye destek olabilmek için çalışmalarını sürdürdüklerini belirten Kırımlı, Elidor ile genç kadınların eğitim ve gelecek hayallerine destek oldukları “Kendi Yolumuzda” projesi kapsamında bu kez deprem bölgesindeki gençler için harekete geçtiklerini ifade etti.
Açacakları dört merkezde, sosyal ve duygusal destek atölyeleriyle genç kadınların yeniden atacağı umutlu ve güçlü adımlara eşlik edeceklerini de söyleyen Kırımlı, Elidor ile böyle anlamlı bir projede yer almaktan mutluluk duyduklarını dile getirdi. Kırımlı son olarak; “Dayanışmanın iyileştirici gücüne inanıyoruz ve her zaman ‘umutsuzluğa kapılırsan, dayanışmayı hatırla’ diyerek bu dayanışmaya herkesi davet ediyoruz” dedi.
“Deprem sessizliğinin altından umutla ve sanatla kalkmak için bir beste yaptım”
Elidor X TOG Genç Kadın Destek Merkezleri projesinin iletişim elçiliğini üstlenen Karsu ise Elidor’la yollarının 2018 yılında kesiştiğini ve markanın genç kadınlar için yaptıklarını beğeniyle izlediğini belirterek proje hakkında şunları söyledi: “Acıları paylaşmanın önemine inanıyorum. Bu projenin amaçlarından en önemlisi ortak acılardan ortak umutlar yaratmak. Deprem sessizliğinin altından umutla kalkmak için yaşadığım duyguları bir beste ile ifade etmek istedim ve projeye özel bir beste armağan ettim. Depremin acısını derinden yaşayan biri olarak bestemin bu acıyı umuda çevirmek için bir katkı sunmasını diliyorum. Deprem bölgesindeki genç kadınların resimlerinin dayanışma mesajları ve bestemle birleşiminden oluşturulan Kendi Yolumuzda Dayanışma Anıtı’nın da bu projeyle herkese geçen kız kardeşlik duygusu için çok önemli olduğunu düşünüyorum.”
Yorum Yazınİçerik hakkında ki düşüncelerinizi paylaşabilirsiniz.