Akdeniz'in doğal zenginliklerine dikkat çekmek için Nisan ayında Fransa’dan yolculuğa çıkan WWF’in (Dünya Doğayı Koruma Vakfı) Blue Panda yelkenlisi, Yunanistan’ın ardından Ağustos ayında geldiği Türkiye’den ayrıldı. Datça-Bozburun Özel Çevre Koruma Bölgesi’ne olan ziyaretini ve denizel gözlemlerini tamamlayarak yerel yönetim temsilcilerine ön bilgilendirme yapan Blue Panda yelkenlisi, Ekim ayına dek İtalya, Hırvatistan ve Arnavutluk’u ziyaret edecek.
WWF Akdeniz Girişimi’nin (MMI) Blue Panda yelkenlisi, her yıl yaklaşık beş ay süren seyri boyunca karar vericiler, bilim insanları, deniz kıyı toplulukları, kamu, yerel yöneticiler, sivil toplum kuruluşları, özel sektör gibi paydaşları buluşturarak Akdeniz’e yönelik tehditlere dikkat çekmeye devam ediyor.
Bu çalışmalar kapsamında, ülkemizi dördüncü kez ziyaret eden Blue Panda, Nisan ayında Fransa’dan başladığı 2024 yolculuğu sırasında Yunanistan’ın ardından Türkiye sularındaydı. 2019 yılından bu yana Akdeniz’in doğal zenginliklerine ve karşı karşıya bulunduğu tehditlere dikkat çekmek için Akdeniz’i dolaşan Blue Panda, gerçekleştirdiği Türkiye ziyaretinde Datça-Bozburun Özel Çevre Koruma Bölgesi’nde yürütülecek denizel çalışmalara destek verdi.
Datça-Bozburun ÖÇKB gözlemlerinin ön bilgileri yerel yönetimlerle paylaşıldı
Blue Panda, Türkiye ziyareti kapsamında yerel yönetimler ile bir araya geldi. Datça Belediyesi’nden İlke Çuracı, İlçe Tarım ve Orman Müdürlüğü’nden Bülent Şatır, Datça Liman Başkanlığı’ndan Gökhan Çağlayan, Datça Turizm Bürosu’ndan Metin Adatepe ve Nuri Yazgan, Muğla Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği İl Müdürlüğü’nden Bekir Erdoğan’ın katılımıyla Datça Limanı’nda Blue Panda’da gerçekleşen toplantıda deniz çayırları ve kayalık zeminde görsel balık sayımı ile ilgili yapılan gözlemlerin ön bilgilendirmesi yapıldı.
Deniz koruma alanlarının Akdeniz’in korunması açısından önemi, balıkçılığa kapalı sahaların yerel ekonomi ve kıyı topluluklarına sağladığı yararlar, sualtı gözlemleri sırasında görülen başlıca türler, deniz çayırlarının denizel biyoçeşitliliğin devamlılığı için katkıları üzerine bilgilendirme toplantısı yapan yelkenli ekibi, Akdeniz’de diğer deniz koruma alanlarında yapılan çalışmalardan örnekler vererek yerel yönetim temsilcilerinin sorularını da yanıtladı.
Yerel yönetimler denizleri korumada kilit rol oynuyor
WWF Fransa Deniz Koruma Alanları Proje Koordinatörü Denis Ody’den Datça Yarımadası sualtı gözlemleri ve Blue Panda’nın çalışmaları ile ilgili detaylı bilgi alan Datça Kaymakamı Murat Atıcı, Blue Panda’yı Knidos’taki alan çalışması sırasında ziyaret etti. Ziyaret sırasında, Blue Panda'nın bu seneki rotasında Datça’nın da yer almasından büyük mutluluk duyduklarını belirten Murat Atıcı, denizler ve deniz çayırları için yapılan tüm çalışmaların çok kıymetli olduğunu ve kamu olarak çalışmaları desteklemek adına ellerinden geleni yapmaya hazır olduklarını ifade etti. “Doğamız için ancak kamu, sivil toplum ve halk birlikte hareket edersek başarılı olabiliriz” diyen Atıcı, çalışmanın sonuçlarını heyecanla beklediklerini dile getirdi.
İlgili bakanlıklardan alınan izinler kapsamında WWF-Fransa ve WWF-Türkiye ekiplerinin iş birliğiyle yürütülen bu gözlemlerin sonuçları ve Akdeniz’in korunmasına yönelik tavsiyeler ise bir rapor haline getirilerek 2025’te yerel yönetimlerle paylaşılacak.
Denizler birliktelikle korunur
Deniz ekosisteminin korunmasının önemine dair konuşan WWF-Türkiye Genel Müdürü Ömür Kula, denizlerin bugün kritik tehdit altında olduğunun altını çizdi. İnsanoğlunun denizleri ve kıyı alanlarını kullanım şeklinin yalnızca tür çeşitliliğini değil, aynı zamanda milyonlarca insanın temel ihtiyaçlarını karşılama yeteneklerini de yok ettiğini belirten Kula, aşırı avcılık, kirlilik ve iklim değişikliğinin bu süreci kötüleştirdiğine de dikkat çekti. Bugün Akdeniz’in yaklaşık yüzde 10’unun Korunan Alan ilan edilmiş durumda olduğunu aktaran Kula; bu alanların da sadece yüzde 1,5’tan az bir bölümünün yönetim planları ile etkin bir şekilde korunduğunu dile getirdi. Akdeniz’in yüzde 30'unun etkin bir şekilde korunursa, Akdeniz balık stoklarının güçlü bir şekilde iyileşebileceğine de vurgu yapan Kula, önemli balık stoklarını geri kazanmanın ve denizlerimiz için ciddi tehdit oluşturan tür ve habitat kayıplarını durdurmanın en etkili yolunun Akdeniz'in önemli bölgelerini korumaktan geçtiğini de sözlerine ekledi.
Ömür Kula; “Bu gerçek bilimsel kanıtlarıyla ortada. Söz konusu alanlar, balıkçılık sektörünü sürdürülebilir kılmak, yerel ekonomileri güçlendirmek ve küresel iklim krizinden etkilenen bölgelerin başında gelen Akdeniz’in direncini artırmak açısından muazzam bir potansiyele sahip. Blue Panda, Akdeniz’in korunmasına katkı sağlamak ve farkındalık yaratmak için yolculuklarına devam edecek. Ancak korunan deniz alanlarımızı artırmak ve etkin yönetimlerini sağlamak yalnızca ilgili tüm tarafların güçlü iş birliğiyle mümkün. Deniz ekosistemlerini korumak için güçlü eylemlere ve birlikteliğe ihtiyacımız var” şeklinde konuşmasını tamamladı.
“Akdeniz’in Doğal Zenginlikleri Sergisi” ziyaretçilerle buluştu
Blue Panda’nın Türkiye ziyareti ile eş zamanlı olarak ödüllü sualtı fotoğraf sanatçısı Tahsin Ceylan’ın “Akdeniz’in Doğal Zenginlikleri Sergisi” de Datça İskele Meydan’da, ziyaretçilerle buluştu. Datça Belediyesi’nin iş birliği ile düzenlenen ve Ceylan’ın Akdeniz'in endemik deniz çayırlarına ve ev sahipliği yaptıkları zengin biyoçeşitliliğe ait fotoğrafların yer aldığı sergi yoğun ilgi ile karşılandı.
Yorum Yazınİçerik hakkında ki düşüncelerinizi paylaşabilirsiniz.