Dedesinin küçük bir atölyede başlattığı yolculuğu 44 ülkeye taşıdı…
Henüz 20 yaşındayken babası ona “Sana Çin’den iki konteyner ürün getirmeyi öğreteceğim gerisini sen halledersin, ondan sonra bu hayatta ne istersen yaparsın” dedi ve küçük bir sermaye vererek üretim tesisi kurmasına izin verdi. Çok genç yaştan itibaren aile şirketinin her kademesindeçalıştı. Ancak alaylı olarak değil, işini bilen bir uzman olarak görevinin başında olmak istiyordu Esra Kuştemir. Hayali dünyayı gezmekti. Hem bu hayale ulaşmak hem de işini global arenaya taşımak için şirketlerine ihracat bölümünü kurdu ve markanın bugün 44 ülkeye ulaşmasının temellerini attı.
Hikayesi Trabzon’da Bakırcılar Çarşısı’nda başlayan Taç Ev ve Mutfak Eşyaları’nın üçüncü kuşak temsilcisi Esra Kuştemir, dedesinin küçük bir atölyede başlattığı yolculuğu bugün dünyanın 44 ülkesine taşıyan genç ve başarılı bir iş insanı. 1960 yılında kurulan ve o zamanlar alüminyum hammadde işi yapan şirket, bugün tencere, tava gibi mutfak eşyaları üretimi alanında hizmet veriyor.
Başarılı girişimci Esra Kuştemir, Trabzon’da doğdu. Öğrenim hayatına Ankara’da başladı, üniversiteyi İstanbul Üniversitesi İşletme Bölümü’nde okudu. Üniversitede okurken aile şirketlerinde çalışma hayatına adım attı. Birkaç yerde staj yapsa da zamanının çoğunu kendi şirketlerinde geçirdi ve şirketin her kademesinde en alttan başlayarak çalıştı. Amacı her çalışanın ne iş yaptığını birebir deneyimleyerek öğrenmekti ki bu konuda da oldukça başarılı oldu. Hem çalışıp hem okuyan Kuştemir, daha sonra İstanbul Ticaret Üniversitesi’nde Uluslararası Ticaret yüksek lisansını birincilikle bitirdi. Dış ticaret çok sevdiği bir konu olduğu için yüksek lisans dönemi çok zevkli ve verimli geçti.
Ataerkil bir yapının hakim olduğu Karadenizli bir aile şirketinde bulunmak ve üstelik kadın olmak başlarda zor olsa da babası Mehmet Ali Karahan ve annesi Rabia Karahan, iş hayatında başarılı olması için onu hiçbir şeyden mahrum bırakmadılar. Babası ona, “Sana iki konteyner Çin’den ürün getirmeyi öğreteceğim gerisini sen halledersin, ondan sonra bu hayatta ne istersen yaparsın” dedi. Kuştemir 20 yaşındayken ona küçük bir sermaye vererek üretim tesisi kurma deneyimine izin verdi. Akabinde, ilk kez cam kapak fabrikası kurma girişiminde bulunan Kuştemir, Çin’den makineleri ve mühendisleri getirtip üretim tesisini kurdu. Kuştemir 26 yaşındayken babası vefat edince aile şirketinde amcası ve diğer aile üyeleri ile işleri devam ettirdi. Amcası da kadın erkek ayrımı yapmadan çalışanların yeteneğine göre şirkette ilerlemesinin önünü açan bir yapıya sahipti.
Esra Kuştemir’in en büyük hayali yurtdışı ile iş yapıp dünyayı gezmekti. O dönemlerde ürün çeşitliliği adına bazı ürünleri iç piyasadaki tedarikçilerden alıyorlardı. Bunu direkt yurtdışından almak istedi ve şirkette olmayan ithalat ve ihracat bölümünü kurdu. Ayrıca kendi ürettikleri ürünleri yurtdışına ihraç etmek için fuarlara katılacak bir birim oluşturdu. Böylece şu an dünyanın 44 yerine ihracat yapan bir yapının temellerini atmış oldu.
Hedef, 2023’de ihracatı yüzde 50 arttırmak
Alaylılardan farklı olarak hem dış ticaret alanında yüksek lisans yapan hem de İMMİB gibi kuruluşları ziyaret ederek “İhracatı nasıl artırırım?” konulu birçok araştırma yapan Kuştemir, teknik olarak da ihracat konusunda kendisini geliştirdi. Ardından ihracatı kolaylaştırmak için bir yazılım şirketi kurdu ve ihracatın tüm dünyadan kolayca yapılabilmesi için sistemler geliştirdi. Şu anda şirket olarak, Avrupa, Amerika, Orta Doğu, Balkan ülkeleri olmak üzere 44’ten fazla ülkeye ihracat yapıyor. 2022 yılında 10 milyon dolarlık direkt ihracat yapıldı. Bu seneki hedef ise bunu yüzde 50 arttırmak. Özellikle Suudi Arabistan ve Mısır’daki ithalat düzenlemeleri ile bu pazarlardaki etkilerinin arttığını söyleyen Kuştemir, “Avrupa pazarı genel olarak bir resesyonda olmuş olsa da oralara da gönderim yapmaktayız. Çin ürünlerinin hâkim olduğu Amerika ve Kanada pazarlarında da yavaş yavaş büyümeye başladık. Çin’in üretiminin açılması ve dolardaki sabitlik yüzünden 2022 yılında hızla artan ihracatımız durgunluk dönemine girmiştir. Biz de bu doğrultuda 2023 yılında ürün farklılaşmasına ve modernleşmesine giderek Çin’den kendimizi ayırmayı başardık ve satışlarımızı tekrar yukarı yönlü hareket ettirmeye başladık. Hedeflerimiz değişik formlar ve kalıplar yaparak markalaşmaya gitmek” diyor. Bugün Taç’ın, Taç ve Aksu olmak üzere iki markası bulunuyor. 2004 yılında Taç Mutfak adıyla öne çıkan şirket 2007 yılında Aksu markasını bünyesine kattı. Marmara Ereğlisi ve Muratlı olmak üzere toplam 100 bin metrekarelik alanda, yılda yaklaşık 5 milyon adet tencere, sütlük gibi çelik ürünler üretilen şirketin iki üretim tesisi bulunuyor. Aynı zamanda 25 bin metrekarelik depoları da olan ve şu an Türkiye’nin en büyük üreticisi konumundaki Taç, iki fabrikada toplam 450 kişiye istihdam sağlıyor.
Yüzde 90 yerli üretim
2022 yılını bir önceki yıla göre yüzde 30 büyüme ile kapatan şirket, 2022’nin son çeyreğinde elektrikli ev aletleri pazarına da girerek ürün gamına tost ve kahve makinesi gibi ürünleri de ekledi. Ürün gamının genişlemesinin de etkisiyle 2023 yılında iki kat büyüme hedefleniyor. Cirosunun yüzde 50’sini iç piyasa, yüzde 50’sini ihracattan elde eden Taç, fiziki mağazadan çok online pazarda büyüyecek. Türkiye genelinde 30 mağazaları olduğunu ve AR-GE’den dijitalleşmeye farklı alanlara yatırıma odaklandıklarını söyleyen Esra Kuştemir, markanın yüzde 90’ının yerli üretim olduğunu vurguluyor.
İlk ihracat deneyimi…
Esra Kuştemir ilk ihracat deneyimini Filistinli bir müşteri ile yaşadı. Şansına çok zor bir müşteri denk geldi. Yaşadığı deneyimi, “Müşteri bütün ürünlerde inanılmaz indirimler istedi. Çünkü Filistin ciddi anlamda finansal açıdan sıkıntılı olduğundan olabilecek en iyi fiyatı alabilmek için benimle ciddi bir mücadeleye girdi. Tabii günün sonunda bir orta noktada buluştuk ve böylelikle ilk konteynırımızı gönderdik. Bu da bana kendime güven kazanmam da çok etkili olmuştu. Müşterimizle çok uzun yıllardır çalışmaya devam ediyoruz” diye anlatıyor.
İhracat ile birlikte pek çok ülkede farklı deneyimler de yaşadı Kuştemir. Avrupa müşterisi daha düz hatları ve siyah ürünleri tercih ederken, Arap ülkelerinde değişik renkler, değişik büyüklükler ve ürün kalınlıklarının tercih edildiğini deneyimledi ve ürettiği ürünlerde çeşitlilik ve ürün zenginliği olmasına her zaman özen gösterdi.
3 adet kek kalıbı ile başlayıp 100 bin adete ulaşan Rus pazarı
Son yıllarda Rusya pazarında da oldukça hızlı bir büyüme gösteren markanın bu pazara girişinin de ilginç bir hikayesi var: Türkiye’de yaşayan bir Rus influencer Trendyol’dan Taç marka bir kek kalıbı beğenip alıyor ve bunu Rusya’da satmak istiyor. 3-4 adetle başlayan satış, Rus müşterilerin büyük ilgi göstermesiyle kısa sürede 100 bin adetlere ulaşıyor. Daha sonra kek kalıbı dışında diğer ürünlerin de satışıyla markanın Rusya pazarındaki bilinirliği artıyor ve bugün e-ticaret pazar yeri Ozon üzerinden kendi deposuyla Rusya’da A plus müşterilere ulaştığı bir ağ kuruyor. Rusya ile 200-300 bin Euro olan ticaret bugün 2-3 milyon Euro’ya çıkmış durumda. Gelen yoğun talep üzerine yerinde tedarik için Rusya’da büyük bir depo da açıldı.
“Kaliteli üretimin yanı sıra termin süresi önemli”
İhracatta başarının anahtarının doğru, dürüst ve kaliteli ürünler üretmek olduğunu belirten Kuştemir, özellikle termin sürelerinin önemine dikkat çekiyor. Firmaların programlarını, kampanyalarını bu termin sürelerine göre yaptıklarını, bu açıdan kaliteli ürün üretmenin yanı sıra zamanında teslim etmenin de çok avantajlı olacağını ifade ediyor.
İhracatta kadın olduğu için cinsiyet ayrımcılığına maruz kalmadığını sadece ürün pazarlık etme kısımlarında bazen zorlamalarla karşılaştığını söyleyen Kuştemir, birçok sektör gibi ihracat bölümünde de iyi bir yabancı dil, donanımlı bir altyapıya sahip olmak gerektiğini cinsiyet ayırt etmeksizin eğitimin en önemli konu olduğunu bildiriyor. Kuştemir, “Sektörde ihracatçı kadın sayısı ve oranının erkekler kadar olmasa da azımsanmayacak oranda olduğunun altını çizmek gerekiyor. Kadınlar sistematik ve düzenli çalıştıkları için bu konuda bazı noktalarda erkeklerden daha da başarılı olmaktadırlar. Bu açıdan ihracat sektöründe kadın sayısı gitgide artmaktadır. İşe almış olduğumuz kadınların daha başarılı olmaları ve yabancı dil seviyelerini artırabilmek için çeşitli eğitimler sağlayarak onların daha yeterli bir düzeye gelmelerine yol açabiliriz. Ayrıca operasyon kısımlarında daha bilgili kişilerin yanında eğitim aldırarak hızlı bir şekilde kendilerini geliştirmiş oluruz. Kadın oranı erkeğe göre yüzde 25’lerde kalmaktadır. Bu sayıyı artırmak önemlidir. Çünkü kadınlar sistematik ve düzenli çalışıp iş takibinde çok başarılı olan kişilerdir. İhracat hata kabul etmeyen bir yapı olduğu için kesinlikle daha çok kadın sistemde olmalıdır” diye konuşuyor.
İşten arta kalan zamanlarında spor yapan ve fotoğraf çeken Kuştemir’in ürün tasarlamak da ilgi alanları arasında bulunuyor. İki kere “Kadın Girişimci” ödülü alan ve iyi derecede İngilizce bilen Kuştemir, Züccaciyeciler Derneği’nde sayman ve Fuar ve Teknoloji Komitesi Başkanı görevlerini üstleniyor. TOBB Meclis Üyesi de olan Kuştemir, İstanbul Sanayi Odasında da 46. Komite Başkan Yardımcısı olarak görev yapıyor.