Çocukluk hobisini işe ve ihracata dönüştürdü…
Azerbaycan’dan Türkiye’ye gelerek çocukluğundaki hobisini 27 yaşında kurduğu şirket ile işe dönüştüren Gumru İsayeva, 6 yıldır Türkiye’de sadece gümüş takı ihracatı yapan az sayıdaki kadın temsilciden biri. Erkek egemen sektörde zorluklar yaşasa da pes etmeyen İsayeva, gümüş ihracatını bu yıl 2 bin 500 kg.’a, gelecek yıl ise iki katına çıkarmayı planlıyor.
Gumru İsayeva Azerbaycan’da Büyük Kafkas sıradağlarının kuzeydoğu eteklerinde yer alan Guba’da dünyaya geldi. Anne babası dahil ailesinin büyük kısmı öğretmen olduğu için çocukluğu kitapların arasında geçti. Matematik dersini çok sevmesi yüzünden yaz tatillerinde bile günlerini matematik soruları çözerek geçirdi. Matematik dışında İsayeva’nın sevdiği bir diğer uğraşı ise denizden topladığı deniz kabukları ile kolye, küpe ve bileklik yapmaktı. İşte çocukken hem yapmayı hem de takmayı çok sevdiği bu deniz kabuklu takılar, ilgisi ve becerisinin de etkisiyle yıllar sonra ona girişimcilik kapılarını açtı.
Gumru İsayeva, matematikteki başarısı nedeniyle Bakü Devlet Üniversitesi’nin Uygulamalı Fizik-Matematik bölümünü kazandı ve bitirdi. Hatta yine aynı üniversitede Atom Fizik bölümü masterini burslu olarak kazandı. Ancak bu alanda çalışmak ve öğretmen olmak istemediği için eğitimine devam etmedi.
Önce eğitim aldı sonra girişimci oldu
2011 yılında 21 yaşındayken bir arkadaşıyla İstanbul’a tatil için gelmesi ise bütün hayatını ve kariyerini bir anda değiştirdi. İstanbul’a geldikten sonra Türkiye’de kalmaya karar veren İsayeva’nın aklında çocukluğundan beri sevdiği takı sektöründe çalışmak vardı, bu yüzden de takı sektöründe iş aradı. Hem ilgisi hem de yabancı dil avantajıyla İtal Silver firmasında satış pazarlama ve mal alım bölümünde 2013 yılında çalışmaya başladı. Bir süre sonra firmanın otelcilik sektörüne yönelmeye karar vermesi, onun da hayallerini gerçekleştirmesine fırsat verdi. 3 yılın sonunda firmanın kapanması İsayeva için yeni bir yola girerek girişimciliğe adım atmasına neden oldu.
Kendi şirketini kurup gümüş takı sektörüne girmeden önce bir yıl boyunca gümüş atölyelerinden hem üretim hem de tasarımla ilgili eğitimler alan ve kendini geliştiren İsayeva, edindiği bilgi ve içindeki girişimcilik heyecanıyla 2017 yılında İstanbul’da kendi şirketini kurdu.
“Takı sektöründe kendimi buldum ve Amore Arte’yi yarattım”
“Hani bir yerlerde kendini bulursun ya ben takı sektöründe kendimi buldum” diyen İsayeva, vazgeçmeden, severek ve isteyerek sürekli öğrenmeye odaklanıyor. Bu yolda hem işini hem de kendisini geliştiren İsayeva, sanata olan sevgisini, yarattığı Amore Arte markasındaki tasarımlara yansıtıyor.
Gumru İsayeva, 11 senedir takı sektöründe. Henüz 27 yaşında iken 2017 yılında kendi şirketini kuran ve 6 yıldır toptan gümüş takı ihracatı yapan İsayeva, sektördeki ve kariyerindeki değişimi, “Bugün kariyerimde hayal ettiğim yerdeyim. Öte yandan gelecek döneme yönelik kurduğum hayaller yolunda da kariyerimde ilerliyorum” şeklinde yorumluyor.
Bu yılki gümüş ihracatı hedefi 2 bin 500 kg
Şirketini kurduğu günden bu yana Azerbaycan, Rusya, Gürcistan, Bulgaristan, Moldova başta olmak üzere yaklaşık 20’den fazla ülkeye ihracat yapan Gumru İsayeva, geleceğe dönük hedeflerinde çıtayı yüksek tutuyor. Firmasıyla 2022 yılında 1 ton 179 kg. gümüş ihracatı yapan İsayeva’nın, bu seneki ihracat hedefinde ise bu rakamı iki katına çıkararak 2 bin 500 kg.’a ulaştırmak var.
Gelecek dönemde daha çok ülkeye ulaşarak hem ülkeye hem de sektöre daha çok katkıda bulunmayı hedeflediğini söyleyen İsayeva, “Firmamızdaki ihracat ekibinin yaptığı çalışmaların yanı sıra Mücevher İhracatçıları Birliği’nin değerli pazar araştırmalarından da destek alarak pazarımızı büyütüyoruz. 2023 yılında hedefimiz 2 bin 500 kg. ihracat. Şimdiden öngörmek kolay değil ama yeni ülkeler ekleyerek ve mevcut pazarlarımızı derinleştirerek 2024 yılında ihracatımızı 5 bin kg.’a çıkarmayı hedeflediğimizi söyleyebilirim” bilgisini veriyor.
İsayeva, gelecekle ilgili bir diğer hedefinin ise kendi firması bünyesinde bir üretim atölyesi kurmak olduğunu belirtiyor. Şu anda kendi markasının tasarımlarını, dışarıdan hizmet aldıkları gümüş atölyelerinde ürettirdiğini açıklayan İsayeva, “Bir üretim atölyesi kurmak oldukça maliyetli bir yatırım. Genç bir şirket ve girişimci olduğum için henüz bu yatırım gücüm yok. Şimdiye kadar yaptığım gibi bundan sonra da kazandığım tüm parayı şirketimi büyütmek için harcayacağım. Bunun için de ilk adımım önümüzdeki 3 yıl içinde firmam bünyesinde bir üretim atölyesi kurmak olacak. Türkiye’de çok başarılı gümüş takı ustaları var, onlara kendi firmamda çalışmak en büyük hayalim” diyor.
Sürekli farklı modeller ve yeni pazarlar üzerinde çalışıyor
İhracat pazarları oluşturmak için hiçbir sektör fuarını kaçırmayan Gumru İsayeva, sektörde yeni trendler oluşturmak ve ihracatı artırmak için ise sürekli yeni modeller üzerinde çalışıyor. Bu modelleri de güncel giyim modasını ve hatta o yılın moda renklerini takip ederek oluşturuyor. Kendi modelleri ile yeni talepler oluştururken İsayeva’nın takip ettiği bir diğer alan ise yurtdışı trendleri. Her ülkenin ve bölgenin takı zevk ve talebinin farklılık göstermesi, onun da ihracat yaptığı pazarları sürekli takip etmesini gerektiriyor.
Gümüşün kendine has pazar dinamiklerine sahip olduğunu hatırlatan İsayeva, özellikle gençlerin gümüşü sevmesi nedeniyle onların nabzını tutmak istediğini söylüyor ve ekliyor; “Ürünlerimiz çok çeşitli ve pek çok değerli taşı tasarımlarımızda kullanıyoruz. Gençlerin yanı sıra ürünlerimizle kadınlara da hitap ediyoruz. Bir kadın olarak onların takı zevkini ve beklentilerini anlamak daha kolay oluyor. Bu avantajla hem yeni tasarımlar hem de yeni pazarlar üzerine odaklanıyoruz.”
“Erkekler firma sahibinin kadın olmasını kabullenemiyor”
Gumru İsayeva, sektördeki firma sahiplerinin hemen hepsinin erkek olduğu bir sektörde kadın olmanın zorluklarını yaşayanlardan. “Kadın olduğum için geçmişte cinsiyete dayalı sıkıntılarım oldu ve hala da oluyor” diyen İsayeva, iş hayatında karşılaştığı cam tavanların üstesinden pes etmeyerek ve daima öğrenip kendini yenileyerek geldiğini vurguluyor. Günümüzde erkeklerin bir firma sahibinin kadın olmasını kabullenmekte zorlandığını dile getiren İsayeva, ama bu anlayışın zamanla değişeceğine inanarak, “Sektörümüzde ihracatçı kadın sayısı çok az. Ama ben gelecekten umutluyum. Önümüzdeki yıllarda her alanda olduğu gibi mücevher sektöründe de ihracatçı kadınların sayısı ve ağırlığı artacak. Kadın gücünün bu sektörde artması, bizden sonra gelecek genç nesil girişimci kadınlara da örnek ve yol gösterici olacak. Hatta sadece kendi sektörümüzde değil bütün sektörlerdeki kadınların özgüvenlerini kazanmasına yardımcı olacak” diye konuşuyor.
Türkiye’de kadının iş dünyasındaki ve ihracattaki yerini değerlendiren Gumru İsayeva, Türk kadınlarının Atatürk sayesinde dünyadaki pek çok ülkenin kadınından önce hak ve özgürlükler kazandığını hatırlatıyor. Bugün kadınların iş yaşamında, ihracatta giderek daha da etkili olduğunu söyleyen İsayeva, “İhracatın daha fazla olması, ülkemizin bütçesine katkı sağlamasını getirir. Kadınların bu sektörde daha başarılı olmalarına imkan yaratılması, yeni nesil genç girişimcilere yol gösterici olur. Yeni ve genç kadınlarımızın sektöre girmesi hem sektörü hem de ihracatımızı geliştirir. Takı ve tasarım, kadın ruhuna ve zevkine çok uygun bir sektör. Bu nedenle sektör, erkek egemen yapıdan çıkıp daha çok kadın firma ve temsilcinin yer aldığı bir değişime sahne olmalı” yorumunu yapıyor.
“Sektördeki kadın girişimcilere maddi destekler artırılmalı”
Gumru İsayeva’ya göre kadının iş dünyasında ve dünya pazarlarında varlığını ve gücünü ortaya koymasının önünü açmak için kadınların hem maddi hem de manevi desteklenmeleri gerekiyor. Girişimci kadınların manevi olarak desteklenerek özgüvenlerinin artmasının sağlanabileceği gibi maddi destek verilerek de iş hayatında kalmalarına ve büyümelerine yardımcı olunabileceğine dikkat çeken İsayeva, “Maddi olarak, hükümetin sektörümüzdeki kadın girişimcilere dönük destekler vermesini bekliyoruz. Altın, gümüş gibi pahalı hammadde gerektiren işlerde Mücevher İhracatçıları Birliği ya da kuyumcular odaları gibi meslek örgütlerinin liderliğinde sektörden kadın girişimcilere maddi teşvikler verilebilir. Sektörün gözetiminde kadın girişimcilerin değerli metalleri işlemesini desteklenmeli” çağrısında bulundu.
Mücevher sektöründe hem çalışan hem de ihracat yapan kadın sayısının artırılması için her şeyden önce kadınlara inanılması gerektiğine vurgu yapan Gumru İsayeva, sözlerini şöyle sürdürüyor; “Mücevher İhracatçıları Birliği’nin hem kadınları destekleyen adımları hem de sektöre yeni ihracatçılar kazandırılması konusunda çalışmaları var. Bu çalışmalar belki yeni ama çok değerli adımlar. Bu iki konuda yapılan çalışma ve projelerin, yeni arkadaşlarımızı sektöre kazandıracağını düşünüyorum. Bu etkinin daha geniş ve güçlü olması için ise sektördeki tüm kurumların ortak projeler üretip hayata geçirmeleri büyük fayda sağlayabilir. Mesela İhracatçılar Birliği, kuyumcular odaları, ticaret odaları gibi pek çok kurumun bir araya gelerek mücevher sektöründeki kadınların sayısının artırılmasına yönelik çalışmalar yapmasının çok etkili sonuçlar vereceğine inanıyorum.”
