Türk taşlarını dünyanın prestijli projeleriyle buluşturuyor…
Üniversiteden mezun olduktan sonra hiç sermayeleri olmadan eşiyle birlikte şirket kuran Reyhan Sezgin, 15 yılda Sezgin Marble markası ile başta Amerika, İtalya, Hindistan ve Çin olmak üzere 62 ülkeye ihracat yapar hale geldi. İtalya’da depo ve ofis, Amerika’da depo, Türkiye, Hindistan ve Çin’de ofis açan Sezgin, yurtdışında pek çok ünlünün evine ve büyük projelere gururla Türk taşı ihraç ediyor.
Reyhan Sezgin doğduğu şehir olan Manisa’da çalışan, yetenekli ve yardımsever devlet memuru bir anne ve politika ile ilgilenen sosyalist bir babanın 3 çocuğundan ortancası olarak büyüdü. Kalabalık bir ailede mutlu anıları çok olan bir çocukluk geçirdi. Okula gitmeden okuma yazmayı öğrendi. Aynı mahallede oturan halasının eşi bakkaldı, orda zaman geçirmek, satış yapmak, para üstü hesaplayıp vermek onun en eğlenceli oyunuydu. Matematiği çok seven, problem çözme yeteneği yüksek bir öğrenciydi. Hep çok sosyal ve sporla iç içe bir eğitim öğretim hayatı oldu. İlkokul 3. sınıftan üniversite sona kadar okul basketbol ve atletizm takımlarında yer aldı. Takım kaptanı olduğu seneler il birincisi olup Aydın, Muğla, Kütahya’da bölge turnuvalarına katıldı. Hem atletizm hem basketbolda pek çok kez dereceler elde etti. Okul dışında kulüplerde de lisanslı basketbol oynamaya devam etti.
7 yıllık dolu dolu geçen Anadolu lisesi hayatında Reyhan Sezgin öğretmenlerinden yana çok şanslı oldu. Halka açık şiir geceleri, oratoryolar, halk oyunları ve tiyatrolar sahneleme deneyimini de bu yıllarda kazandı. Liseden sonra üniversite tercihinde, yurtdışı bağlantılı bir iş yapmak istediği için uluslararası ilişkiler bölümü ilk sıradaydı. Tam da istediği gibi oldu ve ilk tercihi olan Ege Üniversitesi Uluslararası İlişkiler bölümünü kazanıp İzmir’e yerleşti.
Yaş meyve ihracatından mermere
Okul hayatında zaman zaman kısa dönemlerle çalışan Reyhan Sezgin, bir yaz boyunca Work&Travel programı ile Amerika’da çalışma ve gezme fırsatı buldu. Bunun kendisini çok olgunlaştıran bir deneyim olduğunu söyleyen Sezgin, üniversite eğitimini bitirir bitirmez bir fuar firmasında proje yöneticiliği yaptı. 6 ay sonra da şimdi eşi; o zamanki erkek arkadaşı olan Özgür Sezgin ile kendi işlerini yapmak için girişimci olmaya karar verdi.
Tabii ki iki yeni mezun öğrencinin şirket kurması ve iş hayatına destek almadan girmesi çok da kolay olmadı. “Bir kere, çok çalıştık. Çok okuduk, araştırdık, biraz da şansla şirketimizi büyüttük” diyen Sezgin, o dönemi şöyle anlatıyor; “Ben başından beri dış ticarete meraklıydım. Bunun için birkaç arkadaşımla üniversitede özel dış ticaret eğitimlerine katılmıştık. Özgür ile tanışmamla birlikte bu hayalimi paylaşan ruh eşimi de bulmuş oldum. Türkiye’de çok olup yurtdışında olmayan ürünleri araştırdık. İşin başında Polonya, Romanya ve Amerika’ya taze meyve ve tekstil ihraç ettik. Ancak sonrasında babamın bir arkadaşının tavsiyesi ile mermer ihracatını denedik ve başarılı olduk, o gün bugündür mermer ihracatına devam ediyoruz.”
15 yıldır 62 ülkeye ihracat yaptı
Reyhan Sezgin, kendisini doğuştan şanslı hissedenlerden. Ona göre ne yaparsa yapsın şans hep yanında oldu. Mermer işine girdiğinde yaşadığı en büyük kolaylık internetin ihracatta yeni yeni kullanılmaya başlanmasıydı. Aynı zamanda gençliğin verdiği heyecan ve azim ile mermer ihracatına çabuk uyum sağladı. Mermer ihracatına ilk olarak Romanya’ya bir otel projesi ile başlayan Sezgin, ardından 2 otel projesinin daha siparişini aldı. Blok mermer olarak ise ilk satışını Tayvan’a yaptı.
Mart 2008 itibarıyla şirketin tamamen mermer ihracatı yapan bir firmaya dönüştüğünü söyleyen Reyhan Sezgin, 15 yıldır başta Amerika, İtalya, Hindistan ve Çin olmak üzere 62 ülkeye mermer satarak bu sektörde faaliyet gösteriyor. Firmanın İtalya’da depo ve ofisi, Amerika’da deposu, Türkiye, Hindistan ve Çin’de ofisi olduğunu belirten Sezgin, firmasıyla ihracatta geldiği noktayı, “Yurtiçi satışımız hiç yok, yüzde 100 ihracat yapıyoruz. Son yıllarda mermer sektöründe en fazla ihracat yapan firmalar sıralamasında ilkler arasındayız. Son iki yıldır ihracatımız 20 milyon dolar civarında. Hedefimiz ciromuzu sürekli arttırmaya devam ederken kâr oranımızı da düşürmemek” şeklinde açıklıyor.
“Miami’de çok prestijli projelerde Türk taşları kullandık”
Şirkette özellikle pazarlama, iş geliştirme ve satış alanında görev alan Reyhan Sezgin, ihracat bağlantıları kurmak amacıyla Amerika, İtalya, Hindistan ve Çin’deki fuarlara sürekli katılıyor. Pandemi gibi zor bir koşulda bile dünyanın en pahalı mermerlerinin satıldığı İtalya Carrara’da Türk taşlarını sergileyip satabilecekleri bir depo ve showroom açan Sezgin, yurtdışında Sezgin Marble S.R.L. adıyla kurdukları şirketin 3. yılına girdiğini belirtiyor.
Mermer sektöründe dünyada bilinen bir marka haline geldiklerini ve bu bilinirliği daha da arttırarak devam ettirmek üzerine iş planları yaptıklarını dile getiren Sezgin, yurtdışında yeni satış ofisleri ve farklı şehirlerde depolar açarak büyümeyi hedeflediklerini anlatıyor.
Şirketin bir deposunun Miami’de, diğerinin Toscana bölgesi olarak bilinen ve mermeriyle dünyaca ünlü bir şehir olan Carrara’da olduğunu ifade eden Sezgin, “Özellikle Miami’de çok prestijli projelerde Türk taşlarını kullandık. Kendi adımıza Türk taşlarını tanıtıp dünya piyasalarında hak ettiği değeri kazanmasını sağlamak için çok çabalıyoruz. Dünyada ses getiren çok değerli projelere Sezgin Mermer olarak adımızı yazdırmak, Türk taşlarını kabul ettirmek bizim için çok değerli. Porsche Design Tower, Fendi Chateau Residences, The Ritz Carlton Residences, Acqualina Estates referanslarımızdan bazıları. Takımımızın bu başarısıyla gurur duyuyorum” bilgisini veriyor.
“Çalışanlarımızın yarısı kadınlardan oluşuyor”
Mermerin doğal bir yapı malzemesi olduğunu ve üretiminde sadece yine doğal olan suyun kullanıldığını hatırlatan Reyhan Sezgin, sanılanın aksine mermer üretiminin doğaya verdiği zararın çok çok az olduğunu savunarak, “Dokuları, renkleri, doğada bu kadar çeşidi olması ve her bir ürünün eşi benzeri olmayışı da hayranlık uyandırıcı. Mermerin pozitif enerjisine inanıyorum, o yüzden bir kere bu işe giren bence çıkamıyor“ değerlendirmesini yapıyor.
Erkek egemen doğal taş ve madencilik sektöründe son yıllarda kadın sayısının artması umut verici olsa da hala sayının çok az olduğunu dile getiren Reyhan Sezgin, yönetim kadrolarında ve STK’larda daha fazla kadın olması gerektiğine inanıyor. Bu düşünceyle Sezgin Mermer’de kadınların çalışmasına daha çok fırsat verdiğini söyleyen Sezgin, “Yönetici kadromuzun yüzde 70’i, toplam çalışan sayımızın yüzde 50’si kadınlardan oluşuyor. Bu oranlar bir mermer firmasına göre oldukça yüksek. Bu yapımızla çok gurur duyuyoruz. Ekibimiz yaratıcı, çalışkan, mütevazı ve uyumlu. Kendi içimizde bir ‘Sezgin Mermer Ailesi’ kavramımız var. Biz kurumsal olmayan ama profesyonel çalışan, önce insan olduğumuzu unutmadan, insanca, aile sıcaklığında birbirimizi önemseyerek çalışan bir ekibiz. Kendi oluşturduğumuz bir manifestomuz var. Sıkı bir ekip çalışmasının ürünü olarak da sürekli kendimizi geliştiriyoruz” diyor.
“Eğitim ve networkle ilgili tüm fırsatları değerlendirin”
İhracata yeni başlayacak ya da kendi şirketini kuracaklara önerilerini sorduğumuz Reyhan Sezgin, girişimcilere öncelikle çok araştırma, okuma yapmalarını ve en önemlisi hiçbir zaman çıktıkları yoldan dönmemelerini tavsiye ediyor. Türkiye’de maalesef daha aileden ve yakın arkadaşlardan başlayarak girişimciliğe yönelik cesaretlendirme ve desteklemenin eksik olduğunu ifade eden Sezgin, “Bunu çok sık gözlemliyorum.
Bu yaklaşım gençlerin hevesini kırıyor, bir yerden başlama gücünü kendilerinde bulamıyorlar. Halbuki özellikle internet ortamında girişimciliğe başlayacak sayısız fırsatlar var” yorumunu yapıyor.
Girişimcilerin ayrıca tüm devlet destekleri, hibe ve mentörlüklerden faydalanmaya çalışmalarının büyük katkılar sağlayabileceğine değinen Sezgin, sözlerini şöyle sürdürüyor; “Ekonomi Bakanlığımızın faydalı destekleri var. Bulundukları bölgenin ihracatçı birliklerine kayıt yaptırabilirler. Kosgeb’e başvurabilirler. Benim özellikle kadın girişimcilere gönüllü mentörlük yaptığım projeler oluyor. Çok da keyif alıyorum. İhracatçı birliklerinde ve ticaret odalarında ücretsiz online eğitimler var. Üniversiteden itibaren hem eğitim ve hem de network imkanı yakalayabilecek tüm fırsatları değerlendirmelerini öneririm. Bilgi birikimleri arttıkça hem kendilerine olan güvenleri hem de müşterileri artacaktır.”