Avrupa’da daha fazla eve girmek için e-ticaret kanalına ağırlık verecek…
Tamir işlerine olan merakını gençlik yıllarında babasının fabrikasında çalışarak minik birer deneyime dönüştüren Senur Akın Biçer, babasının vefatıyla ikinci kuşak olarak iş başına geçtikten sonra şirketin yurt dışındaki büyümesine ivme katıyor. Daha fazla eve Arnica markasıyla girmek için çalışmalarını özellikle Avrupa’da e-ticaret kanalına ağırlık vererek yoğunlaştıran Akın Biçer, şirketin ihracatını geliştirirken bir yandan da Türk küçük ev aletleri sektörünü bir kadın olarak yurtdışında başarıyla temsil ediyor.
Senur Akın Biçer, eşit ve özgür bir aile ortamında, evde sürekli bir şeyleri tamir etmeye çalışan bir çocuk olarak büyüdü. Çocukken eşyaları tamir etmeye çalışırken bozsa da, Senur A.Ş.’nin kurucusu rahmetli babası Hasan Akın, bu konularda hiçbir zaman onun önünü kesmedi; tersine yüreklendirdi. Hala çok meraklı bir insan olan, öğrenmeyi çok seven Senur Akın Biçer, merakının sönmemesini çocukken babasının bu olumlu tavrına bağlıyor.
İstanbul’da doğan ardında da çocukluğunun ilk yıllarını Adana’da geçiren Senur Akın Biçer, ortaokul ve lise eğitimini Yıldız Koleji’nde tamamladı. Ortaokul yıllarından itibaren babasıyla fabrikaya gidip gelmeye başlayan Akın Biçer, işi öğrenmek için tezgah başında lehim bile yaptı. Başta annesi olmak üzere çevredekilerin, “Kız çocuğunun lehim makinesinin başında ne işi var?” diye söylenmelerine, babası hiçbir zaman kulak asmadı. Senur Akın Biçer “Yapamazsın” diyenlere kulak vermemeyi, işte o zaman babasından öğrendi. Babasının çocukları arasında kız-erkek ayrımı yapmaması, hatta ona her zaman “Yapabilirsin kızım” demesi Akın Biçer’in de çalışma hayatında kendini bir kadın olarak geride tutmamasını sağladı. Fabrikada çalışırken de şirketi yönetirken de hatta birlikte çalıştığı arkadaşlarına bile her zaman babasını örnek alarak davrandı.
Babasının hayallerini gerçekleştirmekten çok mutlu
Senur Akın Biçer için liseye gittiği yıllarda sanat ve resim çok önemliydi. Aynı şekilde fabrikada babasıyla birlikte çalışmayı da çok seviyordu. Bu nedenle hiç farkında olmadan hep bu ikisini bir araya getirebileceği bir kariyer hayal etti. Şimdi geriye dönüp bakınca bugün olmaktan çok büyük mutluluk ve gurur duyduğu bir noktaya geldiğini söyleyen Akın Biçer, bunda babasının katkısının çok etkili olduğunu vurgulamadan edemiyor. Ailenin üç çocuğunun en büyüğü olması, Akın Biçer’in babasıyla arasındaki ilişkiyi de hep farklı kıldı. Çevresinde “mucit mühendis” olarak bilinen babasıyla iş hayatındaki başarıları, hayalleri, yapmak istedikleri üzerine yaptıkları sohbetleri şimdi zaman zaman aklına gelen Akın Biçer, bugün babasının hayallerini gerçekleştirmekten çok büyük mutluluk duyuyor.
Senur Akın Biçer, üniversite eğitimini Boğaziçi Üniversitesi Eğitim Fakültesi Kimya Bölümü’nde yaptı, ardından da York Üniversitesinde finans lisansını tamamladı. Eğitiminin yanı sıra babası tarafından sorumluluk alarak iş hayatında zamanla pişen Akın Biçer, 35 yılı aşkın süredir babasının kurduğu Senur A.Ş.’nin her departmanında çalıştı. Fabrikada üretimde bulundu, satış-pazarlama bölümlerinde çeşitli görevler aldı. Babası Hasan Akın’ı 2011 yılında ani bir şekilde kaybeden Senur Akın Biçer, babasının kaybından sonra işin başına geçti ve halen Senur A.Ş. ile Arnica Yönetim Kurulu Başkanı olarak görevine devam ediyor.
“Küçük ev aletlerinde ilklerin mimarı olduk”
Senur A.Ş. ve Arnica’nın yaklaşık 60 yıldır küçük elektrikli ev aletleri alanında faaliyet gösterdiğini ve sektöründe birçok ilke imza attığını söyleyen Senur Akın Biçer, Türkiye’nin ilk narenciye sıkacağını, ilk katı meyve sıkacağını, ilk mutfak robotunu, ilk halı yıkama makinesini, ilk et kıyma makinesini ve ilk et kıymalı mutfak robotunu ürettiklerini ve hep ilklerin mimarı olduklarını hatırlatıyor. 2001 yılında yurtdışına kendi markalarıyla üretim yapma yönünde ciddi bir strateji değişikliğine giderek Arnica markasını hayata geçirdiklerini aktaran Akın Biçer, ardından da Arnica’yı 2004 yılından bu yana Türkiye pazarında kullandıklarını belirtiyor. Global düzeyde etkin firmalar için üretim yaptıklarını belirten Akın Biçer, Ar-Ge ve tasarımın gücüyle hem Arnica markasıyla hem de üretim yaptıkları dünya devleri aracılığıyla dünyanın birçok noktasında milyonlarca insana ulaştıklarına değinerek, “İhracat yaptığımız ülkelerin başında AB üyesi ülkeler geliyor. Avrupa’ya yönelik satışlarımız için 23 Nisan 1998’de Almanya’nın Münih kentinde Senur Europe adıyla şirket kurduk. Avrupa’da pazarında da güçlü bir konum elde etmek için Almanya merkezli yurtdışı ofisini e-ticaret alanında güçlendirme yoluna gittik” bilgisini veriyor.
“2023 ihracat hedefi 14 milyon dolar”
2022 yılında hem yurtiçinde hem de yurtdışındaki satışlar açısından hedefleri tutturduklarını söyleyen Senur Akın Biçer, üretim, satış ve pazarlama stratejileri güncel gelişmelere göre esnek bir şekilde belirleyerek ilerlediklerini vurguluyor. Arnica markasının Avrupa’da güçlü bir konumda bulunduğunu ifade eden Akın Biçer, “Daha fazla eve Arnica markasıyla girmek için çalışmalarımızı özellikle Avrupa’da e-ticaret kanalına ağırlık vererek yoğunlaştırıyoruz. 2022 yılında yurtdışı satışımız 12 milyon 660 dolar civarında gerçekleşti. Bu yıl ihracatta 14 milyon dolara ulaşmayı hedefliyoruz. Yurtdışında büyümede öncelik verdiğimiz ülke Rusya. Ardından eski Sovyet bloku ülkeleri ve İspanya geliyor” diye konuşuyor.
Küçük elektrikli ev aletleri sektöründe ayakta kalmak ve büyümek için her zaman dikkat edilmesi gereken iki önemli noktanın ‘yatırım ve pazar çeşitliliği’ olduğunu aktaran Senur Akın Biçer, “Biz de gücümüzü bu iki noktada gösterdiğimiz hassasiyetten alıyoruz. Ar-Ge ve inşaat yatırımı, üretim alanının genişletilmesi, dijitalleşmeye yönelik yatırımlar her zaman yatırım planımızda yer alıyor. Aynı şekilde pazar ve ürün çeşitliliği de ihracat stratejimizin önemli maddelerinden. Yaşam koşulları değişiyor. Tüketicilerin yaşam alanlarında daha konforlu olabilmeleri için ihtiyaç duydukları ürünleri vakit kaybetmeden kullanıma sokmak gerekiyor. Üretim kasınız güçlü olduğunda ihracat kasınız da güçleniyor. Senur A.Ş. ve Arnica’da bu sinerjiyi yaşıyoruz” şeklinde konuşuyor.
“Başarının hamurunu iyi yoğurun”
Senur Akın Biçer’e göre başarının öyle bir anahtarı var ki onu oluşturan tüm parçaları layıkıyla bir araya getirildiğinde üretimde de satışta da ihracatta da olumlu sonuç elde ediliyor. Başarı için aynı zamanda çevreye yönelik sorumluluğu yerine getirmenin, çalışanlarla kurum kültürü oluşturmanın, topluma yönelik çalışmaların, marka güvenilirliğinin de çok önemli kriterler olduğuna değinen Akın Biçer, “Diğer yandan veri toplayarak ilerlemek, ölçme ve değerlendirme süreçlerinin sağlıklı işlemesini sağlamak, stratejik planlarınızın güçlü ve bir o kadar da esnek olabilmesine özen göstermek, sektörün ihtiyacını önceden görebilmek, tüketici ihtiyaçlarını fark ederek buna göre planlama yapmak da bu anahtarı oluşturan kritik parçalar. Tüm bunlar bir araya geldiğinde, başarı hamuru oluşuyor. Bu hamur da elinizi attığınız her alanda başarıyı beraberinde getiriyor. Bu yüzden başarının hamurunu iyi yoğurun” diyor.
“İhracatta da cinsiyetçi yaklaşımın önüne geçilmeli”
Senur Akın Biçer, kadınların olaylara bakış açısının daha süreç odaklı olduğuna inananlardan. Bu nedenle de aslında ihracatta kadın olmanın daha avantajlı olduğunu düşünüyor. Akın Biçer’e göre kadınların etraflıca bakabilmesi, iletişim becerilerinin yüksek olması, stratejik düşünebilme kapasitesi işleri oldukça kolaylaştırıyor. Bu yaklaşımın kadınlara iş hayatında fark yarattığını vurgulayan Akın Biçer, tüm bu önemli özellikleri ile kadınların iş dünyasında daha fazla yer alması gerektiğini düşünüyor. İhracatta da özellikle cinsiyetçi yaklaşımın önüne geçilmesi, kadınların tüm süreçlerde daha fazla yer alması, söz hakkı kazanmasının sağlanması gerektiğine de vurgu yapan Akın Biçer, ““Ben aslında ihracat hacminde kadın başarısının daha yüksekte olması gerektiğini düşünüyorum” diyerek, bu alanda yapılması gerekenleri şöyle aktarıyor;
“İhracat öyle bir alan ki birbirinden farklı becerilerinizle öne çıkabilirsiniz. Mühendis zekanız ile üretimde, iletişim ve dil becerilerinizle satış ve pazarlamada gücünüzü ortaya koyabilirsiniz. Bu nedenle kadının iş dünyasında ve dünya pazarlarındaki varlığını ortaya koyabilmek için hem kısa vadeli çözümler üretilmeli hem de sorunu kökten çözecek kalıcı adımlar atılmalı. Kız çocuklarının eğitimi her zaman önemle ele alınmalı. Ardından kadının iş hayatına atılmasının önündeki engeller kaldırılmalı. Bu hem toplumsal cinsiyet eşitliği bakış açısının geliştirilmesi hem de çalışma koşulları ve iş tanımlarının cinsiyetsiz bir yaklaşımla ele alınması ile mümkün olabilir. Kadınların, özellikle start-up projelerde öne çıktığına dair bir gözlemim var. Bu projeler de ihracata yönelik ürünler ortaya koyduğunda kadınların ihracattaki başarısının artacağına inanıyorum.”
“Tuzaklara düşmeyin”
İhracatta çalışan kadınların kendilerini motive etmek için bazı noktalara özellikle özen göstermeleri gerektiğine değinen Senur Akın Biçer, kadınlara atfedilen “daha duygusal, duyarlı, empatik, anlayışlı, ayrıntıcı” gibi kimi özelliklerin aynı zamanda birer tuzağa dönüşebileceğini düşünüyor. Bu nedenle kadınların sahip olduğu bu tür özelliklerin vurgulandığı söylem ve davranışlardan uzaklaşılması gerektiğine inanan Akın Biçer, kadının toplumun bir bireyi olarak eşit hak ve özgürlüklere sahip olmalarının desteklenmesinin beraberinde ülkenin ekonomik hayatına ve ihracatına da güç katacağını ifade ederek, “Bu noktada siyasi açıdan etkin güçlerin de konuya ağırlık vermesi gerek. Toplumun yarısını oluşturan kadınları, yaşamın içine sokmadığınızda yaşam eksik kalıyor. Bu yüzden yasa koyucular kadınların istihdamına yönelik bakış açısını güçlendirdiğinde, iş dünyası daha fazla kadına yer açarak toplumsal cinsiyet eşitliğini sağladığında, sivil toplum kuruluşları gerçekten kadını güçlendiren ve geliştiren hak savunuculuğu ile yol aldıklarında özlediğimiz tabloya daha kolay ulaşabiliriz. Tüm bunların yanı sıra ben kadınların da kendi güçlerini ortaya koyma, hak ettiklerini alma konusunda daha talepkâr olması gerektiğini düşünüyorum. Kadınlar kendine güvenmeli, “Yapamam” tuzağından kaçınmalı, birbirine destek olmalı diye düşünüyorum” diyor.
Firma olarak iş tanımlarını cinsiyete göre değil, beceri temeline göre yaptıklarını belirten Senur Akın Biçer, sektörde bu yaklaşıma öncülük eden firmalardan biri olduklarını aktarıyor ve ekliyor; “Toplumsal cinsiyet eşitliğini sağlamaya yönelik projeleri destekliyoruz, kız çocuklarının eğitimde ve sosyal hayatta öne çıkması için özellikle sportif etkinliklere katkıda bulunuyoruz.”
“Yaptığınız işe güvenin, en iyisini yapmaya çalışın”
Girişimcilere ve ihracata adım atacaklara önerilerini de aktaran Senur Akın Biçer, bunları şöyle özetliyor; “Genellikle her şey bir hayalle başlıyor. Sonra o hayali gerçekleştirmek için adım atıyorsunuz. Bu adımlar bazen bebek adımları gibi olabiliyor. Ancak yılmadan, düştüğünde yeniden kalkarak yola devam etme azmi, kararlılığı farkınızı ortaya koyuyor. Bu süreçte ihracata adım atarken işletmenizi görünür kılmaya, marka kimliği oluşturmaya özen gösterin. Sosyal medyanın gücünden de yararlanın. Ürününüzü satmak istediğiniz hedef ülkeleri belirleyerek o ülke ile aramızdaki ticari ve ekonomik ilişkilerin düzeyini inceleyin. Müşteri ilişkilerine çok önem verin. Kısacası, yaptığınız işe güvenin, en iyisini yapmaya çalışın, araştırın ve yılmayın.”
KESİD’e Yönetim Kurulu Başkanlığı yapıyor
İyi derecede İngilizce bilen ve Fransızca da öğrenmek isteyen Senur Akın Biçer, İstanbul Sanayi Odası 52. Grup Beyaz Eşya ve Ev Aletleri Sanayii Meslek Komitesine Başkanlık yapıyor. Ayrıca Küçük Ev Aletleri Sanayicileri ve İhracatçıları Derneği’nin (KESİD) de Yönetim Kurulu Başkanı olan Akın Biçer, Türkiye Kadın Girişimciler Derneği’nin (KAGİDER) 2023-2025 dönemi yönetim kurulu üyeliğine seçildi. Tüm Üst Düzey Yöneticiler Derneği CEO Platform’un yönetim kurulunda yer alan Senur Akın Biçer, TAİDER Aile İşletmeleri Derneği’nin 2021-2023 döneminde Tanıtım ve Kurumsal İlişkiler Komitesi Eş Başkanı olarak görev yaptı.
Senur Akın Biçer’in, Yılın İş Kadını Ödülü (Turcomoney Dergisi 2023), Türkiye’nin En Güçlü 50 Kadını (Fortune Türkiye 2023, 2022 ve 2021), Rota Çizen Kadın CEO Ödülü (Dünya Gazetesi, Mart 2022), Melvin Jones Ödülü (LCIF Uluslararası Lions Kulüpleri Vakfı, 2021), Kadınımıza GüçKatan GüçlüKadın Lider Ödülü(Uluslararası Kadınlar Dayanışma Derneği, 2020), Marka Yönetimi Lideri (Kadın Girişimcileri Destekleme Zirvesi, 2019) ödülleri bulunuyor.