16 ülkeye ihracat yaptı, bu yıl odağında Amerika ve Kanada var…
20 yıldır içinde olduğu tekstil sektöründe aktif yer alan Seray Seyfeli, tamamen ihracat yapan aile şirketinde pazarı genişletmeye ve çeşitlendirmeye yönelik hedefleri hayata geçirmeye odaklanıyor. Avrupa’dan 14, diğer coğrafyalardan 2 ülke olmak üzere toplam 16 ülkeye ihracat yaptıklarını dile getiren Seyfeli, bu yıl Amerika ve Kanada üzerine yoğun çalışmalar yapıyor.
Tekstil sektöründe sürekli eğitime inanan, ekibini ve kendini yenilikler ışığında devamlı güncelleyen başarılı bir isim Seray Seyfeli. Aydın Kuşadası’nda dünyaya gelen Seyfeli, Özel Türk Koleji’ni bitirdikten sonra Anadolu Üniversitesi’nde İşletme eğitimi aldı. Üniversiteden sonra dil öğrenmek için İngiltere’ye gitti ve bir süre orada yaşadı. Çalışma hayatına ise İstanbul’da bir şirketin Ege Bölge temsilcisi olarak başladı. Şu an 18 yaşında olan oğlunun doğumu ile çalışmaya ara veren Seyfeli’nin iş hayatına geri dönüşü, eşi Bilgehan Seyfeli ve görümcesi Ayhan Seyfeli’nin 1997 yılında kurduğu aile şirketi Seyfeli Tekstil ile oldu.
Tekstil konusunda bilgisi olmadığı halde, o dönem işten ayrılan müşteri temsilcisinin yerine göreve başlayan Seray Seyfeli, kendisini geliştirmek için çok çalıştı. Müşteri temsilciliği yaparken aynı zamanda satın almadan da sorumluydu. Kumaşı satın alma, üretim takibi ve kalite kontrol yapıyordu. Kısa sürede bunların da yeterli olmadığını fark etti ve ürünü daha iyi pazarlayabilmek için üretimin her aşamasını öğrenmek istedi. Bu sırada şirket de büyüyordu, markalarını daha da büyütmek, geliştirmek, tercih edilir hale getirmek ve markalaşmanın önündeki zorlukları kaldırmak amacıyla “marka iletişimi” konusunda yüksek lisansa başladı. Yüksek lisansını Ekonomi Üniversitesi İletişim Fakültesinde Marka İletişimi dalında tamamladı.
Şu an Seyfeli Tekstil’de Pazarlamadan ve Üretimden Sorumlu Yönetim Kurulu Üyesi olarak kritik tüm süreçleri ekibiyle birlikte yürüten Seray Seyfeli, aynı zamanda 2018 yılından bu yana Ege Hazır Giyim İhracatçı Birliği (EHKİB) Başkan Yardımcılığı görevini sürdürüyor. EHKİB’e ilk seçilen kadın başkan yardımcısı olan Seyfeli, özellikle kadın emeğinin yoğun olduğu bir sektörde kadınları temsil etmek ve onlara faydalı olabilmek adına çalışmalar yürütüyor.
Ana ihracat pazarları Avrupa
Tekstil ve hazır giyim sektöründe 1997’den bu yana hizmet veren ve özellikle sürdürülebilirlik üzerine kurguladığı bir ürün gamı olan Seyfeli Tekstil, üretiminin yüzde 100’ünü ihraç ediyor. Zamansız koleksiyonları ile kadın, erkek ve çocuk kategorilerinde örme giyim, özellikle spor ürünler üreten firma, 2000 yılından bu yana sürdürülebilirlikle ilgili çalışmalar yaparak, bölgede ilk organik ve geri dönüştürülmüş kumaşlardan ürünler üretiyor.
Ana ihracat pazarlarının Avrupa olduğunu söyleyen Seray Seyfeli, her yıl pazar genişlemesi ve çeşitlemesi üzerine çalışmalar yaptıklarını belirtiyor. Avrupa’da 14, diğer coğrafyalardan 2 ülke olmak üzere toplam 16 ülkeye ihracat yaptıklarını dile getiren Seyfeli, bu yıl Amerika ve Kanada üzerine yoğun çalışmalar yapıyor. “Gelecek nesillerin ihtiyaçlarını karşılama haklarını düşünerek, onlara yaşanabilir bir dünya bırakmaktan daha önemli bir yatırım olabileceğini sanmıyorum” diyen Seyfeli, geçtiğimiz yıl yeşil enerji ile ilgili bir yatırım yaptıklarını ve bu yatırımı genişletmeyi düşündüklerini vurguluyor.
Uzun vadede markalaşma ve yeni yatırım planlıyor
Dünyada kapasite kullanım oranlarının düştüğünü aktaran Seray Seyfeli, ana pazarları olan Avrupa’da da resesyon olduğu için herkesin çok temkinli davrandığını belirtiyor. 2023 yılının hedef belirlemek için zor bir yıl olduğunu söyleyen Seyfeli, “2023 yılının ilk ve 2. çeyreği biraz yavaş geçti, bu dönemde korumacı bir politika yürüttük ve agresif pazarlamaya devam ettik. İç yapılanmada süreçleri gözden geçirip verimlilikle ilgili çalışmalar yapıyoruz. Orta vadede yurtdışında showroom ve iş birliği ile ilgili çalışmalarımız devam ediyor. Uzun vadede hedefimizde hem markalaşma konusu var hem de yeni bir yatırım yapmayı planlıyoruz. Bunun alt yapısını ve çalışmalarını hazırlıyoruz. 2023 biraz hazırlanma, hizalanma, yeni gelişmeleri takip etme ile geçen ve geçecek bir süreç oldu” diye konuşuyor.
“Ülkenin alışkanlıklarına göre strateji kurmak önemli”
Şirketteki görevinden dolayı yılın büyük kısmını yurtdışında geçiren Seray Seyfeli, işinin farklı kültürleri tanıma ve onları deneyimleme olanağı tanıdığını belirterek, pazarlamada sadece ürünü, üretimi bilmenin yeterli olmadığına, çalışılan ülkenin kültürünü ve alışkanlıklarını da bilerek stratejiyi buna göre kurmanın önemli olduğuna dikkat çekiyor. Seyfeli, “Örneğin, Almanlar uzun stratejik planlar yaparken sabırsız bir Türk olarak sıkılabilirsiniz. İtalyanlarla çalışırken sinirlenebilir ve karmaşık çalışma modellerinden dolayı hem temkinli yaklaşır hem sinirlenir hem de sonucu merak edersiniz. Fransızların eleştirel tavırları sizi yıldırabilir ama sizi geliştirirler, yenilikçidirler, en iyi ve en uzun soluklu iş birlikleri güvenirlerse oradan çıkabilir. Hollandalılar ticaret konusunda uzmandır, dikkatli olmak gerekir ama sorun çözme konusunda iyidirler. Kısacası çalıştığım tüm müşterilerden öğrendiğim birçok deneyim var ve hepsi ayrı keyif çünkü beni geliştiriyorlar” şeklinde bilgi veriyor.
Pazartesi sendromu hiç yaşamadı
Seray Seyfeli, kariyerinde hedeflediği noktaya ulaşsa da hep yenilenmek gerektiğine inanıyor. “Hayaller ve hedefler hiç bitmez bitmemeli de zaten” diyen Seyfeli, hayalleri ve hedefleri zamana ve şartlara göre değişiyor, gelişiyor. “Kariyerimde hedeflediğim noktadayım aslında ama hep yenilenmek lazım. Farklılaşıyoruz, yolu yürürken isteklerimiz de değişebiliyor, gelişebiliyor” yorumunu yapan Seyfeli, kimseyi zorlamadan, ısrarcı olmadan en iyi bildiği şeyi yapıyor ve bundan mutluluk duyuyor. Seyfeli, “Çok ama çok sevdiğim bir işi yapıyorum ve bana göre çalışıyor bile değilim. Hobimi yapmak gibi bir şey bu iş benim için. Pazartesi sendromum hiç olmadı, cumanın geldiğini anlamam bile, cuma sanki pazartesi gibidir benim için” diyor.
“Bir sorun varsa eksikliği önce kendimde ararım”
Bir yönetici olarak önce soruna değil çözüme, sonra sorunun kaynağına inerek onu ortadan kaldırmaya odaklandığını kaydeden Seray Seyfeli, yöneticilik felsefesini şöyle açıklıyor: “Herhangi bir departmanda sürekli sorun çıkıyorsa önce eksikliği kendimde ararım. İşletme yaşayan bir varlık gibidir, sürekli gelişir, büyür, ihtiyaçları farklılaşır. Sizin zamanında ele almadığınız konular, sorunu çıkarmış olabilir. Önce kendi yapmadıklarınıza odaklanın, sonra işleyiş ve işi yapan kişiye doğru inin. Siz yenilenirseniz ve gelişirseniz, ekibiniz yenilenir ve gelişir. Ayak uydurabilenler çemberin içinde kalır, uyduramayanlar doğal seleksiyonla dışarıya atar kendini. Çemberin içinde hep kalması gereken siz olduğunuza göre liderlik vasıflarınızı geliştirmek zorundasınız ki ekibiniz peşinizden gelsin.”
“Pes etmeyin, emin olun size ket vuranlar mutlaka pes ediyorlar”
Bir kadın olarak cam tavan sendromu ile karşılaştığını, kadınların bundan kaçmalarının neredeyse imkansız olduğunu söyleyen Seray Seyfeli, cam tavanları aşmak için öncelikle kendi bariyerlerinden kurtulduğunu ifade ediyor ve kadınlara, “Kendime koyduğum bariyerlerimi kaldırınca hem kadınların hem de erkeklerin koyduğu bariyerlerle uğraşmak ve hatta savaşmak daha kolay oldu benim için. Hatta umurumda bile olmadı. Hedefiniz olmalı, ne istediğinizi bilirseniz ve dümdüz yolunuzda hedefinize doğru yürürseniz bariyerler teker teker kalkar. Mutlaka o bariyerleri aşmak için yan yollar vardır onları bulun ve asla pes etmeyin. Size ket vuranlar mutlaka pes ediyorlar emin olun” diye tavsiyede bulunuyor.
“İşin kadını erkeği yok, önce bakış açımızı değiştirmeliyiz”
Türkiye’de kadınların yeteri miktarda temsil edilmediğini savunan Seray Seyfeli’ye göre kadınların desteklenmesi halinde iş dünyasında da dünya çapında da başaramayacakları iş yok. Kendisinin biraz şanslı bir sektörde olduğunu ifade eden Seyfeli, “Tekstil sektörü, kadın ağırlıklı bir sektör ve aslında başarının ardındaki en önemli ivme de bu. En fazla ihracatı yapan ikinci sektör konumundayız ve kadınların başarısı hiç yadsınamaz boyutta. Bence hem ülke hem de sektör yönetiminde örnek alınacak bir başarıya imza atılıyor sektörde” yorumunu yapıyor.
Başarının, kadınların önce kendilerine koydukları engelleri kaldırmalarıyla başladığını söyleyen Seyfeli, sözlerini şöyle devam ettiriyor: “Bu önemli ama yeterli değil tabii ki. Çünkü evli kadınların çalışması ve ticarethane açması için “koca izin” şartı 1990 yılında kaldırıldı. Ne kadar yakın bir tarih değil mi? Bu şart yazılı olarak kalkmış olsa da işleyişte maalesef devam ediyor aslında. Bu yüzden kendi işini kurmayı başaranları farklı değerlendirip biz aile şirketlerindeki ve ortaklı yapıdaki süreçlere bakmalıyız. Aile şirketlerinde durum biraz sıkıntılı. Önceki nesil genellikle yönetimi kadınlara vermektense erkekleri tercih ediyorlar. Öncelikle bu anlayışın değişmesi lazım. Kısacası önce bakış açımızı değiştirmeliyiz. Bu işlerin kadını erkeği yok. Çalışan, vizyon katabilen istekli ve becerikli herkese açık olmak lazım.”
Girişimci ihracatçı kadınlara mentorluk yapıyor
Sosyal hayatın içinde olmayı, bilgi birikimini değer katabileceği alanlarda kullanmayı ve paylaşmayı önemli bulan Seray Seyfeli, gönüllülük esasına dayanan ve önemli konuları içine alan projelerde yer almaya çalışıyor. Liderlik ve yönetim konusu ile ilgili birçok kitap okuyan, araştırmalar yapan Seyfeli, özellikle Salim Kadıbeşegil’in kitaplarından çok ilham alıyor. Ege İhracatçı Birlikleri Hazır Giyim Sektör Kurulu Temsilciliğinin yanı sıra 56 kadından oluşan Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM) kadın konseyi doğal üyesi olan Seray Seyfeli, Ege İhracatçılar Birliği’nin başlattığı Export-up projesinde iş hayatına yeni atılmış girişimci ihracatçı kadınlara mentorluk yapıyor. 2016 yılından bu yana Ege İş Kadınları Derneği (EGİKAD) Üyesi de olan Seyfeli, markasıyla EHKİB ihracatın yıldızları ödüllerini almaya hak kazandı.