Hedefi, üretimin yüzde 80’ini ihraç etmek…
23 yıl önce babasının ısrarına dayanamayarak öğretmenliği bırakıp şirketin yönetimine katılan Tijen Akoğlu, o günden beri ihracatın payını artırmak için var gücüyle çalışıyor. Şu ana kadar 42 ülkeye ihracat yaptıklarını, yapmaya da devam edeceklerini söyleyen Akoğlu, “İhracatımızı her yıl üzerine en az yüzde 30 koyarak arttırıyoruz. Hedefimiz, üretimimizin yüzde 80’ini ihraç etmek” diyor.
Doğduğu Aydın’da ilk, orta ve lise eğitimini tamamlayan Tijen Akoğlu, üniversite eğitimini Kıbrıs Doğu Akdeniz Üniversitesi Turizm ve İşletme Fakültesi’nde tamamladı. Kariyeriyle ilgili en büyük hayali öğretmen olmaktı. Bu hayalini 1996-2000 yılları arasında İngilizce öğretmenliği yaparak bir nebze olsa da gerçekleştirdi. Daha uzun yıllar öğretmenlik yapmak istese de her zaman makine mühendisi olmasını arzu eden babasının ‘Abinin yanında olman lazım’ rica ve ısrarına dayanamayıp 2000 yılında aile şirketinde aktif olarak çalışmaya başladı.
Fen-iş Makine’ye geldiği andan itibaren işi öğrenmek için imalattan satışa kadar her aşamada görev aldı. Şu anda Fen-iş Makine’de hem finans sorumlusu hem de Yönetim Kurulu Başkanı olarak çalışan Tijen Akoğlu, işini çok seviyor. ‘Burada olduğum için hiç pişmanlık yaşamadım’ diyerek işine olan bağını dile getiren Akoğlu, ağabeyi ve yeğeniyle işlerini büyütmeye yönelik hayallerini gerçekleştirmek için var gücüyle çalışıyor ve ekliyor; “Babamızdan aldığımız bayrağı daha ileriye götürmek, hedeflerimize ulaşmak amacı ile çıktığımız yolda üç nesil bir arada çalışıp, bu ekibin bir parçası olarak değer verip değer görmek en büyük motivasyonum.”
Tijen Akoğlu, iş hayatında hiç cinsiyet ayrımcılığı yaşamayan iş kadınlarından biri. Babası ve annesinin kız erkek ayrımcılığı yapmadığını, her zaman okuması ve iş hayatına girmesi konusunda destek verdiğini söyleyen Akoğlu, aynı şekilde ağabeyinin de erkek egemen toplum düşüncesinin tersine her zaman kendisini desteklediğini ve yanında olduğunu vurguluyor. Her ortamda özgüveni yüksek olarak kendisini rahat ifade edebilen, ayakları yere sağlam basan Akoğlu, iş hayatında cam tavanların artık yaratılmaması gerektiğini söyleyerek, “Kadın-erkek ortak akıl ile hareket edip birlikte çalışmanın hiç kimseye zararı olmaz. Herkes yaptığı işin sorumluluğunu alarak çalışıp, katma değer sağladığı sürece başarı da kariyer de beraberinde gelir” yorumunda bulunuyor.
“İhracatımızı her yıl en az yüzde 30 artırıyoruz”
Fen-iş Makine’nin 1970 yılında babası Durmuş Akkuş tarafından marangoz zımpara makineleri imalatı ile makine imalat sektörüne adım attığını hatırlatan Tijen Akoğlu, 1990 yılından itibaren ahşap, alüminyum, PVC işleme ve kesim makineleri imalatı ile ürün yelpazesini geliştirdiğini ve geliştirmeye devam eden bir marka olmayı başardığını belirtiyor. Şirketin ihracat yaptığı ülkeler ve coğrafyalar arasında Avrupa, Amerika, Avustralya, Ortadoğu ülkeleri ve Türki Cumhuriyetlerin yer aldığını aktaran Akoğlu, “Şu ana kadar 42 ülkeye ihracat yaptık, yapmaya da devam ediyoruz. İhracatımızı, her yıl üzerine en az yüzde 30 koyarak arttırıyoruz. Hedefimiz, üretimimizin yüzde 80’ini ihraç ediyor olmak” açıklamasını yapıyor.
“Fuarlar ile ihracatı her yıl geliştiriyoruz”
Firma olarak ilk ihracatlarını 2007 yılında yaptıklarını açıklayan Tijen Akoğlu, ihracatı geliştirmenin tek yolunun fuarlara katılmak olduğu bilinciyle bu alana yatırım yaptıklarının altını çiziyor. Yurtiçinde ve yurtdışında sektörle ilgili büyük fuarlara katılarak müşteri portföylerini her geçen yıl arttırdıklarını dile getiren Akoğlu, kaliteli makineler üreterek, satış sonrası hizmete önem verdiklerini söyleyerek, “Müşterilerimizin memnuniyeti bizim en güzel reklamımız oluyor. 2019 yılında Ligna Fuarı pandemi sebebi ile iptal olmuştu. 15-19 Mayıs tarihinde yeni makinelerimizin lansmanını yapmak ve yeni müşteriler bulmak amacı ile sektörün en önemli fuarı olan Ligna Fuarına katıldık. Yeni anlaşmalarla ihracat yaptığımız ülke sayısını arttıracağız. Önümüzdeki yıl mart ayında ise yine dünyanın en büyük fuarlarından Almanya’da gerçekleşecek olan Fensterbau Frontale fuarına katılacağız. Hedefimiz bu fuarda Ar- Ge çalışmaları devam eden üç yeni makinemizi sergilemek ve yeni ülkeler ile birlikte yeni müşterileri portföyümüze eklemek” diyor.
İhracat yaptıkları ülkelerde cinsiyete dayalı hiç negatif ayrımcılık yaşamadığını, aksine hep saygı gördüğünü dile getiren Tijen Akoğlu, “Fuarlarda da müşterilerle birebir istişare yapıyoruz, onlarla sohbet ediyoruz. Fuar stantlarımız bizim işyerimiz ve aynamız oluyor. O yüzden fuarlarda stant dekorasyonundan giyimimize kadar her şeye dikkat etmeliyiz” şeklinde konuşuyor.
Uzun yıllardır pek çok pazar ve ülke ile ihracat deneyimi edinen Tijen Akoğlu’nun en rahat çalıştığı bölgeyi Avrupa ülkeleri oluşturuyor. Avrupa ile çalışmanın hem çok keyifli hem de çok kolay olduğunu belirten Akoğlu, “Kaliteli ürünler ürettiğiniz zaman Avrupa’da pazarı yakalamak fiyat ve maliyet avantajlarımız ile çok kolay. Ne istediklerini çok iyi biliyorlar ve kurallara göre hareket ediyorlar” diye konuşuyor.
“Ürününüz kaliteli ise her ihracat siparişi artarak gelecektir”
Tijen Akoğlu’na göre ihracatı geliştirmenin tek yolu fuarlara katılmak. İhracatta başarılı olmanın en önemli anahtarını ise ‘kaliteli üretim yapmak’ şeklinde özetleyen Akoğlu, sabırlı ve azimli olmanın, hedef pazarların sıralamasını iyi yapmanın, sektörel fuarlarda kurumsal kimlik ve profesyonelliğe önem vermenin de ihracatı geliştirmede büyük etki yarattığına değiniyor. Akoğlu, ihracata henüz yeni adım atan kadın ve genç girişimcilere yol gösterici şu mesaj ve önerileri iletiyor; “Yurtdışına açılmak isteyip çalışma yapanlar, ürünlerinin kalitesinden emin olmadan ihracat yapmasınlar. Çünkü ihracatta devamlılık önemli. ‘Ben bir kere göndereyim, sonrasına bakarız’ diye bir şey yok. Ürününüz kaliteli ise her sipariş artarak gelecektir. İhracatta başarının anahtarı kaliteli ürün ve zamanında teslimden geçiyor. İhracatın tadını aldığınız zaman daha zevkle çalışırsınız, hep daha iyisini yapmak için uğraşır ve kapasitenizi arttırıp yeni pazarlar bulmak için mücadele edersiniz.”
“Makine sektöründe olmak ve üretmek müthiş bir duygu”
Tijen Akoğlu için erkek egemen makine imalat sektöründe bir kadın olarak yer almak, yenilikler yapmak, ekonomiye katkıda bulunmak müthiş bir duygu. Kadınların pratik zekası, çalışkanlığı, ikna kabiliyeti ve işe bağlılıkları ile makine sektöründe fark yarattıklarını ve yaratmaya devam edeceklerini savunan Akoğlu, “Kadınlara önerim; hangi sektörde olurlarsa olsunlar kendilerini geliştirmek için araştırsınlar, yenilikleri takip etsinler. Ön yargılara takılmadan iş hayatında ya da toplumda hedeflerinin peşinden gitsinler. En önemlisi, severek yapılan her işte başarı kendiliğinden gelecektir. Türkiye için yılmadan, yorulmadan çalışmalıyız, üretmeliyiz ve yurtdışında marka olmalıyız” mesajını veriyor.
Türkiye’de kadının iş gücüne katılım oranının yüzde 34 civarında olduğunu hatırlatan Tijen Akoğlu, kadınların iş dünyasında hala belirli iş kollarıyla sınırlandırıldığına dikkat çekiyor. Toplumsal cinsiyet eşitsizliğiyle mücadelede aile, kamu, özel sektör ve sivil toplum da dahil olmak üzere tüm paydaşların birlikte çalışması gerektiğine değinen Akoğlu, “‘Güçlü Kadın, Güçlü İhracat, Daha Güçlü Türkiye’ sloganını sonuna kadar destekliyorum. Kadının iş hayatında daha çok yer alması için kadının güçlenmesi ve iş gücüne katılması konusunda çalışmalar yapmalıyız. Kadınların eğitimine önem vererek mesleki becerilerinin ön plana çıkarılmasını sağlamalıyız. Ayrıca çalışan kadının üzerinde hem anne hem eş sorumluluğunun olduğunu da unutulmamalıyız. Kreş ve çocuk yuvası hizmetlerinin artırılması, esnek çalışma saatlerinin olması gerekiyor. Kısaca çalışma yaşamındaki sorunlar ve engeller kaldırıldığı zaman kadınların iş gücüne katılım oranı çok daha fazla olacaktır” yorumunu yapıyor.
Kadının iş dünyasında ve dünya pazarlarında varlığını ve gücünü ortaya koymasının önünü açmak için yapılabilecek çok şey olduğunu ifade eden Tijen Akoğlu, “Kadınlar iş yaşamında olmadan, ekonomik gelişmeden ve büyümeden bahsedilemez” diyerek kadın işgücünün önemine dikkat çekiyor. Kadın-erkek ayrımının kaldırılıp insan faktörünün öne çıkarılması gerektiğine de vurgu yapan Akoğlu, sözlerine şöyle devam ediyor;
“Daha güçlü, daha refah bir dünya için kadın erkek omuz omuza yan yana iş yaşamında olmalı, eğitime ve eğitimde fırsat eşitliğine önem vermeliyiz. Özellikle mesleki eğitim ön plana çıkarılmalı. Kadın girişimciler cesaretlendirilmeli, desteklenmeli. Bence her ilde girişimci kadınlar için destek ofisleri kurulmalı dijital teknoloji, pazarlama gibi konularda eğitimler verilmeli. Finansmana erişimleri kolaylaştırılmalıdır. Kadınlar güçlü olursa, çocuklar güçlü yetişir, yarınlarımız güçlü olur diye düşünüyorum. Ben kendi adıma bulunduğum her ortamda, özellikle sivil toplum kuruluşlarında kadınların iş dünyasına katılması, sorunların çözümü için neler yapabiliriz konusunu sürekli ön plana çıkarıyorum.”
Aydın Sanayi Odası’nda Meclis Üyeliği görevini yürütüyor
Ağaç İşleme Makine Sanayicileri Derneği’nde (AİMSAD) Yönetim Kurulu Üyesi olan Tijen Akoğlu, aynı zamanda Aydın Sanayi Odası’nda (AYSO) Meclis Üyeliği görevini yürütüyor. İş hayatında en beğendiği işkadınları arasında Güler Sabancı’nın ilk sırada geldiğini söyleyen Akoğlu, “Güler Sabancı’yı çok seviyorum, takip ediyorum ve tavsiyelerini önemsiyorum. ‘Bir üniversite var ederken’ isimli kitabını çok beğenmiştim. Kendisi bu yıl “Dünyanın En Güçlü 100 Kadını” listesinde yer almayı başaran tek Türk iş kadını oldu. Ayrıca Vehbi Koç’un hayatını okuyup tecrübelerinden paylar çıkarmaya çalışıyorum. Vehbi Bey’in ‘İşler kötüye gittiği zaman moral bozuluyor. O zaman birdenbire her şeyi kapkara görüp, kötü düşüncelere saplanmamak gerekir. Doğru iseniz, azimli iseniz, her çareye başvurmanız ve hakkınızı aramanız gerekir, iş düzelir’ sözünü kendime rehber ediniyorum.”