ManpowerGroup Türkiye Genel Müdürü Feyza Narlı, orta, büyük ve çok büyük (global) ölçekli organizasyonların insanı önemli bir değer olarak görmesi, şirkete sağladığı katkıları ölçümleyebilmesi ve iş dünyasında yetenek açısından da rekabetin yükselmesiyle Türkiye’de İnsan ve Kültür alanında ciddi bir değişimin yaşandığını dile getiriyor.
ManpowerGroup Türkiye Genel Müdürü Feyza Narlı, teknolojik ilerleme ve sürdürülebilirliğin şirketlerin son yıllarda temel gelişim konu başlıklarını oluştuğunu, yapay zekanın da süreçlere dahil olmasıyla hem müşteri hem de çalışan deneyiminin yeni bir biçim kazandığını belirtiyor. Tüm bu önceliklerin ışığında değişen hedefler, talepler ve stratejilerin ilk etapta İnsan ve Kültür departmanlarını etkileyeceğini savunan Narlı, “Bu açıdan İnsan ve Kültür departmanlarının teknolojiye hakim, kendilerini yenileyen ve iş gücünü yönlendirebilecek bilgiye sahip olması gerekiyor. Bununla birlikte ofise dönüş trendinin yükseldiğini de bu yıldan itibaren görüyoruz. Uzaktan çalışma sistemleri yerine hibrit sistemlerin tercih edilmesi, İK uygulamalarının yeniden şekillenmesine neden olacak. İş hayatında yeni düzen ve çalışma hayatının yeniden organizasyonu, motivasyonun sağlanması, çalışan beklenti ve isteklerinin analiz edilmesi İK yöneticilerinin ajandalarında yer alacak” öngörülerini paylaşıyor.
2024 yılı için dünya çapında 40 bin şirketin katıldığı İstihdama Genel Bakış Araştırması’nda işe alım yöneticilerinin 2024 yılı için İK stratejilerini sorduklarını aktaran Feyza Narlı, araştırma sonuçlarının ışığında dünyada ve Türkiye’de şirketlerin stratejilerinin hem teknolojik dönüşümle hem de işgücü yönetimiyle ilgili olacağını söylüyor. Bu noktada İK profesyonellerinin şirket kültürünü ele alması gerektiğini vurgulayan Narlı:
“Organizasyonun hedefleri, beklentileri ve stratejileri tüm şirket için belirlenmiş olmalı. Aynı zamanda çalışanların kendilerini şirketin bir parçası olarak hissetmesi, süreçlerde fikirlerinin açıkça belirtmeleri için teşvik edilmesi ve dikkate alındığının hissetmeleri gerekiyor. Bunların yanında sürdürülebilirlik için liderlik eğitimleri ile yöneticilerin becerilerinin geliştirilmesi ve ekiplerin iyi yöneticiler tarafından yönlendirilmesinin sağlanması gerekir. Son olarak sürekli performans takibi, açık iletişimli geribildirim süreçleri çalışanların yine dönüşüme ayak uydurması, beklentilerin farkında olması için önemli” diye konuşuyor.
“Kendimizi Sürekli Güncel Tutmalıyız”
İK profesyonellerinin önümüzdeki dönemde hangi alanlarda yetkinliklerini artırmaları gerektiğine ilişkin de görüşlerini aktaran Feyza Narlı, “Türkiye’de iş dünyasının yetenek ihtiyaçlarına genel itibarıyla baktığımızda, hesap verebilirlik ve güvenirlik, analiz ve problem çözme, iş birliği ve ekip çalışması, yaratıcılık ve özgünlük, aktif öğrenme ve merak aranan yetkinliklerdir. İK profesyonelleri için de bu yetkinliklerin ön planda olduğunu söyleyebiliriz” diyor.
Bunun yanında İK departmanının şirket içi iletişimi en doğru şekilde sağlaması, koçluk ve kariyer yönetimi konusunda ise yetkinliğinin bulunması gerektiğine de değinen Narlı, sözlerine şunları ekliyor; “Performans ölçümünden geri bildirim mekanizmalarının işleyebilmesine kadar analiz edebilme ve raporlama becerileri yüksek İnsan ve Kültür yöneticileri, şirketlerin işleyen süreçlerine olumlu etki edecektir. Bu nedenle analitik ve veri odaklı olma yetkinliği, bu departman için aranan ve beklenen niteliklerdir. Tüm bu yetkinlikler hem başlı başına hem de bir arada İK profesyonellerinin sahip olması ve günün koşullarına göre geliştirmesi gereken beceriler. Profesyoneller olarak kendimizi sürekli güncel tutmak, doğru becerilere sahip olmak ve bunları en iyi şekilde kullanmak durumundayız.”
