Tchibo’nun çalışanları ile odağında açık iletişimin ve dinleme önceliğinin yer aldığını açıklayan Tchibo Türkiye İnsan Kaynakları Direktörü Pınar Sürmeli Karakadılar, gerek saha gerek destek ofis çalışanları için sürekli geribildirim ve onları dinleme ortamı yarattıklarını açıklayarak, “Hayata geçirdiğimiz ‘Kültür Elçileri’ ve ‘Kahve Sohbetleri’ uygulamalarıyla hem çalışanlarımızın yeni fikirlerini duyma imkanı buluyoruz, hem de çalışma ortamı ile ilgili anlık geribildirimleri alabiliyoruz” diyor.
Türkiye pazarına 2006’da girerek kahve sektörünün en sevilen markalarından biri haline gelen Tchibo’nun şirket kültürünün temelinde; müşteri odaklılık, açık iletişim ve değişime açık olmak yer alıyor. Çoklu satış kanalı, çoklu kategori yönetimi ve sürekli değişen ürün tema yapısı ile farklı bir iş modeli geliştiren Tchibo, bu yapıyı sağlıklı kılabilmek için çalışanlarının da aktif yer aldığı iki farklı uygulamayı hayata geçiriyor. ‘Kültür Elçileri’ ve ‘Kahve Sohbetleri’ projeleri hakkında bilgiler veren Tchibo Türkiye İnsan Kaynakları Direktörü Pınar Sürmeli Karakadılar, toplumsal cinsiyet eşitliği için hangi adımları attıklarını ve gelecekte bu alanda nasıl ilerlemeyi planladıkları konusunda da şu önemli açıklamaları yapıyor;
‘Kültür Elçileri’ ve ‘Kahve Sohbetleri’
Başarı hikâyesi 1949 yılında Almanya’nın Hamburg şehrinde iki girişimcinin evlere posta yoluyla kahve satmasıyla başlayan Tchibo, farklı konsepti ve her damak tadına uygun zengin kahve lezzetleriyle kısa zamanda Türk tüketicisi tarafından çok sevildi. Bugün büyük şehirler başta olmak üzere 12 ilde 50’den fazla mağazamızla hizmet veriyoruz. Her gün tüketicimizi dinleyip ve onların geribildirimleri ile beslenerek, yaratıcı bir ürün yelpazesi ve hizmet çeşitliliği sunuyoruz. Bunu en iyi şekilde yapabilmek için de her kademedeki çalışanımızın şirketin ve markalarımızın en iyi temsilcileri olması gerektiğine inanıyoruz.
Bu amaçla gerek saha gerek destek ofis çalışanlarımız için sürekli geribildirim ve onları dinleme ortamı yaratıyoruz. Stajyerlerimiz, yeni başlayan çalışanlarımız ve şirket içinde oluşturduğumuz gönüllü grubumuz ‘Kültür Elçilerimiz’ ile Genel Müdür ve İK Direktörü seviyesinde düzenli ‘Kahve Sohbetleri’ gerçekleştiriyoruz. Bu sohbetlerde hem çalışanlarımızın yeni fikirlerini duyma imkanı buluyor hem de çalışma ortamı ile ilgili anlık geribildirimleri alabiliyoruz.
“Kültür Elçileri, yeni fikirleri üst yönetim ile paylaşıyor”
Şirketin en tepe yöneticisinden stajyerine kadar her seviyede çalışanın yıl içinde gidilecek ortak hedefleri tüm şeffaflığı ile biliyor olması ve bu hedeflere giderken kendi rol ve sorumluluklarını alıp sahipleniyor olması Tchibo’nun güçlü olduğu bir diğer alan. Her çalışanın şirketin çatı hedefleri ile hizalanmış, iş hedefleri, kişisel gelişim hedefleri ve takım gelişim hedeflerini açık ve net bir şekilde belirlediğimiz, teknolojik altyapı ile de desteklediğimiz bir sistemimiz var. Bu sayede her bir çalışanımızın stratejilerimizi ve hedeflerimizi sahiplenmesini ve şirketimizi en iyi şekilde temsil etmelerini sağlamış oluyoruz.
‘Kültür Elçileri’ projemizi de benzer bir mantıkla yola çıkarak hayata geçirdik. Odağımız yine açık iletişim ve çalışanlarımızı dinleme önceliği oldu. Tamamen gönüllülük esasına dayalı olarak başvuruları aldık. Şirketteki çeşitliliği ve temsiliyeti de göz önünde bulundurarak kişileri seçtik. Grubun adının ‘Kültür Elçileri’ olmasının temel sebebi ise, şirket kültürümüzü nasıl daha iyi bir hale getirebiliriz noktasında üst yönetim ekibinin çalışanlarla birlikte yaratma sürecinde bulunmasını sağlamaktı. Kültür Elçileri gerek organizasyonda ya da çalışma ortamında gördükleri gelişim alanlarını, gerek iyi olduğumuz konularda iletişimi nasıl artırabileceğimizi, gerekse şirket, ürün, marka ya da organizasyonel süreçlerle ilgili varsa yeni fikirlerini üst yönetim ile paylaşıyorlar. Onaylanan projelerin, proje gruplarını kurarak hayata geçirme sorumluluğu da tamamen bu ekibe verilmiş durumda.
“Tersine Mentörlük programını genişletmeyi hedefliyoruz”
Bir diğer fark yaratan projemiz de Tersine Mentörlük. Tchibo’da çalışan stajyerlerimiz ya da yeni mezun uzman arkadaşlarımızın üst düzey yöneticilerimizin mentoru olduğu bir programımız var. Bu program da yine temel değerlerimiz olan müşteri odaklılık, açık iletişim ve değişime açık olmak vurgusu ile hayata geçirildi.
Tüketicimiz olan gençleri daha iyi anlayabilmek, onların ihtiyaçlarına daha yaratıcı çözümler sunabilmek için öncelikle bizim jenerasyonlar arası bir paydada buluşabilmemiz, değişen dünyada ve iş ortamında önceliklerin neler olduğunu anlayabilmemiz gerekiyordu. Dışarıdan alacağımız pek çok eğitimden çok daha etkin olduğunu düşündüğümüz bu proje ile yola çıktık ve gerçekten de her bir katılımcıya farklı bir vizyon kazandıran bir noktaya geldik. Bu yıl hedefimiz, bu programı genişleterek tüm şirkete açmak.
“Kadın Barista Yetiştirme’ programını hayata geçirdik”
LEAD Network’un kurucu üyelerinden biri olarak, 2015 yılından bu yana toplumsal cinsiyet eşitliği için düzenlenen çeşitli seminerler, farkındalık etkinlikleri, kadın yöneticiler için sektörel koçluk ve mentorluk programlarında Genel Müdürümüz ve üst yönetimimiz aktif olarak yer alıyor. 8 Mart Dünya Kadınlar Günü’nde kendi iş alanımızın çok kritik bir ögesi olan Barista yetiştirme konusunda İBB Enstitü İstanbul İSMEK ve Bölgesel İstihdam Ofisi iş otaklığı ile ‘Kadın Barista Yetiştirme’ programını hayata geçirdik ve bu alanda kariyer yapmak isteyen, kendini yetiştirmek isteyen kadınlarımıza eğitim verdik. Önümüzdeki dönemlerde çeşitli sivil toplum kuruluşları ile iş birlikleri yaparak bu alanda ses getiren farklı projelerde de yer alacağız.
Tchibo’da hem sahada hem de destek ofiste oldukça dengeli bir cinsiyet demografimiz var. Yönetici rollerimizde de kadın çalışan oranımız yüzde 44. Tchibo’da uyguladığımız esnek çalışma saatleri, izin politikalarımız ve esenlik (wellbeing) uygulamalarımız özellikle kadın çalışanlarımızın iş özel yaşam dengesini destekleyici nitelikte. Kariyer gelişimi noktasında da özellikle kadın çalışanlarımız için sektörde başarıları ile adından söz ettiren kadın yöneticiler ile tasarladığımız mentorlük programlarını hayata geçiriyoruz.
“En temel İK stratejimiz; insana yatırım “
Hayatın sıradan anlarına keyif katmak için var olan bir markayız. İnsan Kaynakları olarak şirketimizin vizyonundan beslenerek oluşturduğumuz misyon da, keyif alarak çalışılan geleceğin çalışma ortamını yaratmak.
Global olarak belirsizliğin artacağı ve hızlı bir devinimin yaşanacağını öngördüğümüz bir gelecekte en temel İK stratejimiz ise; en temel kaynağımıza, yani insana yatırım olacak. İnsana yatırım deyince aslında aklımıza eskiden hayata geçirdiğimiz tutundurma politikaları gelmemeli. Yeni çalışma dünyasında Tchibo olarak insana yatırım yapacağımız alanlar esneklik, esenlik ve sürdürülebilirlik ile desteklenmiş marka bağlılığı projeleri olacak. Tüm bunların temelinde ise açık iletişimin desteklendiği ve toplumsal cinsiyet eşitliğinin sağlandığı bir şirket kültürü yer alacak.
Benim için ne büyük gururdur ki bu bahsettiğim temelin çok sağlam olduğu bir şirkette İK fonksiyonunu yönetiyorum. Beklediğimiz gelecek çoktan geldi aslında, şirket kültürlerinin ayırt edici özelliklerini net bir şekilde ortaya koyabilen şirketler, çalışmak için en çok tercih edilen şirketler olmaya devam edecek. Tchibo’daki amacımız da bu benzersiz kültürün devamlılığını sağlayabilmek...
