İçindeki süper kahramanı ortaya çıkardı

Oluşturma Tarihi : 13 Mayıs 2024 Pazartesi
Cumhuriyetin 100. Yılı
İçindeki süper kahramanı ortaya çıkardı

Sezin Güleryüz, yıllarca kurumsal hayatta çalışan ve yemek yapma tutkusunun peşinden giderek, hobisini işe dönüştüren şanslı bir girişimci. İşinden arta kalan zamanlarda sosyal medya hesabında sağlıklı yemek tarifleri hazırlamakla başlayan iyi yaşam tutkusu, kendi ürünlerini tasarlama ve markasını kurma yolculuğunu başlattı. Doğaya dost, geri dönüşümlü ve temiz içerikli bez çantalar, bez keseler, bitkisel kuru fırça, dil sıyırıcı ve sofra servis takımları gibi farklı ürün gruplarında oluşan HFB markasını kuran Güleryüz, “Kendi hayatımın süper kahramanı olmak istedim” diyor.

“ Benim kendimi gerçekleştirdiğim gerçek ilgi alanım ne? Ne yaparken saatleri saymıyorum? Ne yaparken daha çok insanın hayatını değiştirmek isterim? Heyecanlandığım şeyi yapmak adına kendimi nasıl geliştirebilirim?” soruları aklını kurcalamaya başladığında hayatının akışı da değişmeye başladı Sezin Güleryüz’ün. Kurumsal hayatta başarılı bir Endüstri Mühendisiyken hayallerinin peşinden gitmeye cesaret etti ve yepyeni bir yolda girişim hikayesini başlattı.

Ankara’da dünyaya gelen Sezin Güleryüz; iki yaşındayken taşındıkları Marmaris’te denizin, güneşin, bitkilerin, doğanın gücüne inanarak büyüdü. Orta Doğu Teknik Üniversitesi’nde önce 1 sene Moleküler Biyoloji ve Genetik daha sonra ise Endüstri Mühendisliği okudu ve 2009 yılında İstanbul’a geldi. Kurumsal hayatta 10 yıl boyunca, 40 binden fazla saatini, dünyaca ünlü uluslararası şirketlerde pazarlama alanında uzmanlaşarak ve onlarca farklı ürünün “ürün ve marka müdürü” rolünü üstlenerek geçirdi.

Sezin Güleryüz

Güleryüz’ün en büyük hobisi boş zamanlarında yemek programları izlemek, yeni tarifler denemek, sağlıklı beslenme üzerine kitap okumak ve bu konuyla ilgili belgesel izlemekti. İşten gelir gelmez kendini mutfakta buluyordu. Mutfakta zaman geçirdikçe, paylaşma isteği arttı ve 2016 senesinde, kurumsal hayat bir yandan devam ederken, sosyal medyada kendisine iyi gelen, kolay yemek tarifleri ile sağlıklı hayat püf noktalarını paylaşmak için açtığı @HealthyFoodBreak isimli sosyal medya hesabı kısa sürede çok sayıda takipçiye ulaştı.

Bir süre sonra hobisi yavaş yavaş hayatının daha büyük bir alanını kaplamaya başladı ve kendisine göre “kocaman bir çılgınlık yaparak” 2019 senesinde kurumsal kariyerini sonlandırıp Mutfak Sanatları Akademisi’nde Profesyonel Aşçılık Eğitimi aldı.

İyi yaşam tutkusu ile kendi markasını kurdu

O esnada oğlu Atlas’ı da kucağına alan Sezin Güleryüz, bir yandan çocuğunu büyütürken, diğer yandan sosyal medyada yemek tarifi paylaşmaya devam etti, markalara profesyonel olarak danışmanlık ve içerik üreticiliği yaptı. “Sezin’le Yemek Arası” TV programının hem aşçısı hem de içerik yaratıcısı oldu ve 2020 senesinde de ilk yemek kitabı olan “Gökkuşağı Tarifleri” yayımlandı. Ama yetmedi. İçindeki mühendis ve marka müdürü, hep “kendi tasarladığın ürünlerin/kendi markan olmalı” diye fısıldıyordu kulağına. Ve iyi yaşam tutkusu, onu, sonunda kendi ürünlerini tasarlamaya itti.

HFB (HealtyFoodBreak) markalı ürünlerin 2 seneyi aşkın bir zamanı kaplayan araştırma, geliştirme ve üretim süreci de böyle başladı. HFB markası ile ürünlerini, 2022 senesinde tüketicilerle buluşturdu.

En büyük motivasyon: Özgürlük

En büyük motivasyon: Özgürlük

Kurumsal geçmişli biri olarak Sezin Güleryüz’ü önce içerik üreticisi daha sonra ise ürün tasarımcısı ve marka sahibi olma yoluna iten en büyük motivasyon özgürlük ihtiyacı oldu. Onay, revize gibi kurumsal dünyanın kuralları olmadan, kendi özgür alanında profesyonel bir iş yönetmek en büyük hayaliydi.

Güleryüz, “HealthyFoodBreak’in doğuşu ve gelişmesi benim de yaşayarak öğrendiğim ve öğrendikçe keyif alıp daha çok kişiyle paylaşmak istediğim çok keyifli bir yolculuk oldu. En sonunda ise ana mesleğime dönüştü. Benim hayalim bir his, bir yaşam tarzı, bir hayat görüşü ve duruşuydu.

Rakamlar, hedefler yoktu ilk evrede. O sebeple, tek aradığı his “özgürlük” olan biri olarak şu an kesinlikle hayal ettiğim yerdeyim; zaman ve mekan bağımsız bir işi tamamen kendi eforum ile yönetiyorum ve bunu yaparken, tüketicileri mutlu ederken doğayı da önemsiyorum” diyor.

Hedef global bir marka haline gelmek

Doğaya dost, geri dönüşümlü, temiz içerikli bez çantalar, bez keseler, bitkisel kuru fırça, dil sıyırıcı ve sofra servis takımları gibi farklı ürün gruplarında oluşan HealthyFoodBreak’in ürün gamını daha da büyütmek, operasyon ağını genişletmek ve global bir marka haline getirmek hedefinde olduğunu söyleyen Güleryüz, “Ürünlerimizin en önemli özelliği doğadaki tüm canlılara ve gezegenimize saygılı bir şekilde tasarlanmış olmaları.

Tüm ürünler, doğal ve organik kumaşlar, paslanmaz çelik gibi sağlık dostu malzemeler; gıda temasına uygun, çevre dostu ve bitkisel materyaller ile üretildi. Doğada çözünen ve yeniden kullanılabilir sürdürülebilir plastik poşetlerle paketlendi” diye tanımlıyor markasını. Ürünlerin tamamının kendi tasarımı olduğunu ve Türkiye’de bizzat kendisinin ürettirdiğini de ifade eden Güleryüz, healthyfoodbreak.com adresinden tüketicilere ulaştırdıklarını, 2023 senesinde ilk defa online pazar yerlerine giriş yaptıklarını ve mikro ihracat olarak yurtdışı operasyonunu da başlattıklarını kaydediyor. Güleryüz, HFB’yi bilmeyen ve daha önce hiç duymamış daha büyük kitlelere ulaşmasını sağlamak amacında olduklarını da sözlerine ekliyor.

İçindeki kahramanı keşfetti

İçindeki kahramanı keşfetti

Bundan 25 yıl önce küçük bir çocukken gazeteci olan Peter Parker’ın kendisine ihtiyaç duyulduğunda Örümcek Adam olması, iş adamı olan Bruce Wayne’nin geceleri Batman’e dönüşerek şehri kurtarmasından çok etkilendiğini söyleyen Sezin Güleryüz, kendi içindeki kahramanı keşfetme hikayesini şöyle anlatıyor: “Fark yaratmak ve ellerindeki süper güçlerine odaklanmak nasıl bir histi acaba? Sonra kendime sormaya başladım.

İçimde gizlenmiş süper gücüm neydi? Sadece endüstri mühendisi veya uzmanlaştığım alan olan pazarlama dünyasında bir ürün müdürü olmak mıydı yoksa daha da fazlası mı vardı? Çok seviyorum evet, ama bana yetiyor mu? Yetmiyordu. Ben de kendi hayatımın süper kahramanı olmak ve tüm gün olduğum kişiyi mesai biter bitmez rafa kaldırıp yepyeni bir işe daha başlamak istedim. Aslında yalnız da değilim. Etrafımıza şöyle bir bakarsak, birçok başarılı kadın girişimci bu yola çoktan girmiş durumda. Özellikle de her geçen gün gelişen teknoloji ve online ticaret kanalları bunu çok destekler nitelikte.

Ben de girişimci olmaya mutfak ve yemek tarifleri konularında yarattığım alanlarda özgür olduğum, istediğimiz gibi yönetebildiğim ve bu hobim etrafından hayatımı idame ettirebileceğimi anladığım an karar verdim. Zaman ve enerjimi bu alana yatırarak yepyeni bir dünya ve iş alanı yaratmaya başladım.”

“Üretimin her aşamasında içinde olmalısın”

Türkiye’de kadın girişimleri destekleyen programların yetersiz olduğunu belirten Güleryüz, artık değişmekle beraber özellikle erkek egemen sektörlerde ciddiye alınmama durumunun olduğunun altını çiziyor. Bunu aşmanın tek yolunun çok araştırmak, yeni alternatifler aramak, vazgeçmemek, işin kontrolünü asla bir başkasına devretmeden, her aşamada yüzde 100 içinde yer almak olduğunu söyleyen Güleryüz, “Kadın girişimci olmanın belki de bana en büyük öğretisi bu oldu.

Kurumsalda sırtını dayayıp güvenebileceğin takım arkadaşların olabilir. Ama eğer bir kadın girişimci olmak istiyorsan, ürün geliştirmeden tanıtımına, aklınıza gelecek her aşamada, tamamen işin içinde olmalısın. Sana verilen sözleri didik didik etmelisin, numune görmeden, sözleşme imzalamadan, kısacası “iyi niyet” çerçevesinde işi yönetmemelisin. Kimse senin işine senin kadar değer vermiyor, o sebeple her aşamasını çift dikiş değil, belki de 3 veya 4 dikiş kontrol etmelisin.

Ben sanırım zorlukları detaycılık ve araştırmanın gücü ile aştım -birkaç kere de tertemiz ticari kazıklar yiyerek bir de ama buna tecrübe diyoruz sanırım” şeklinde konuşuyor. Kadınların artık kabuklarını kırdıklarını ve girişim yolunda çok güzel adımlar atmaya başladıklarını sözlerine ekleyen Sezin Güleryüz, kadın gücünü arttırmak için geniş çerçevede farklı sektörlerden kadınların birbirini desteklemesinin, tecrübelerini paylaşmasının ve birbirinin elinden tutmasının çok kıymetli olduğunu kaydediyor.

Kadın girişimcilere yol haritası olacak şekilde içerikler derlemeyi ve eğitimler hazırlamayı planladığını açıklayan Güleryüz, “Kaynaklarımı paylaşmak, başkaları yapmasın diye hatalarımı anlatmak, senelerin birikimi öğretilerimi öğretmek ve özellikle de şu an üniversitede olan genç kadınları motive ederek yol göstermek gelecek için en büyük hayallerimden. Bence başarıya ulaşan her kadın girişimci bu vizyona sahip olur ve yeni geleceklere el verirse apayrı sektörler apayrı şekillerde kadınlar tarafından büyütülüp gelişebilir” diye konuşuyor.

Sezin Güleryüz’ün kariyer yolculuğunda The Devil Wears Prada, The Internship, Joy gibi filmler ve güçlü kadın karakterlerin kurduğu güçlü girişimler çok etkili olmuş. İşini dijitalden başlayarak büyüten kadınlardan da ilham alan Güleryüz, bağımsız araştırma şirketi Twentify tarafından yapılan “2019 Sağlıklı Beslenme Araştırması”na göre Türkiye’de “Sağlıklı beslenme” denildiğinde en çok takip edilen altıncı isim oldu.

İyi derecede İngilizce konuşan ve kendi girişimini kurmak isteyen her kadına da İngilizce konusunda kendilerini geliştirmelerini tavsiye eden Güleryüz, uzun yıllar Hayal Ortakları Derneği isimli STK’da aktif olarak yer aldı.

kapatKurumsal Üyelik Formu

Üyelik kapsamında, Kurumsal Üyelerimize haber sitemizde, dijital yayınlarımızda, eğitimlerimizde ve ihtiyaç duydukları farkındalık projesi arayışlarında önemli avantajlar sunuyoruz. Bu avantajların yanı sıra sizleri de üyelerimiz olarak yanımızda görmek ve başarılarımıza ortak etmek istemenin yanı sıra ulusal ve uluslararası arenada tanıtımlarımıza ve fayda yaratacak olan çalışmalarımıza üyelerimizi de taşımayı planlıyoruz.